Sibel BAY'ın 8 Ağustos 2023 tarihli yazısı: Kamu Yönetiminde Dijital Dönüşümün Faydaları ve Sorunları

Dijital çağ ile ortaya çıkan dijitalleşme olgusu, bireylere kültürel, siyasal, ekonomik, sosyal ve benzeri her alanda kolaylık sağlamaktadır. McLuhan, dijital çağda yaşayan insanların diğerlerine göre daha bilinçli olduklarını savunmaktadır.

Dijitalleşme, kamu hizmetlerinin sunumunda zamandan tasarruf sağlamakta ve daha fazla kamu yönetimi işinin daha kısa sürede yapılmasını sağlamaktadır. Vatandaşlar fiziksel olarak bulunmadan dijital ortamlar aracılığıyla hizmetlere ve bilgilere erişebilmektedir. Bürokrasi azaltılarak kamu hizmetlerinin sunumunda birçok tasarruf sağlanabilir. Daha az kâğıt kullanmak, daha az ağaç kesmek, daha az zaman ve araçla daha çok iş yapmak, vatandaşları mutlu etmek ve daha hızlı iletişim kurmak dijitalleşmenin sunmuş olduğu faydalardan birkaçını oluşturmaktadır.

Bununla beraber dijital belgelerin eski kâğıt belgeler gibi kaybolmayacağı da söylenebilmekte ve arşiv kayıtlarına dijital ortamda daha hızlı ulaşılabilmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte kamu hizmetlerinin sunumuna ilişkin maliyetler de azalmıştır. Sosyal medyanın da etkisiyle bazı kamu hizmetleri düşük maliyetli veya ücretsiz olarak sunulmaktadır. Hizmetlerin hızlı sunumu ve düşük maliyetler de bu hizmetlerin kalitesini artırmıştır. Günümüzde dijitalleşme karşısında kamu hizmetlerinin de bu çağa ayak uydurabilmesi için değişmesi ve dönüşmesi gerekmektedir. Vatandaşlara en iyi bütçeyle en iyi kalite, verimlilik ve hizmet garanti edilmektedir. Kamu hizmetlerinin verimliliği dijitalleşmenin en önemli sonuçlarından biridir. Dijitalleşme, kamu yönetiminde denetimi de kolaylaştırmaktadır. 

Kamu mali kontrolünde dijitalleşmenin en belirgin örneği “dijital ikiz” kavramıdır. “Dijital ikiz, fiziksel bir nesnenin veya sürecin bir kopyasının oluşturulması, bilgi işlem ortamında fiziksel ortamdan gerçek zamanlı verilerin çıkarılması ve bilgisayar ortamında makine öğrenimi ve yapay zekâ gibi teknolojileri kullanarak kararlar alınması ve verilerin yeniden oluşturulmasıdır. Bu teknoloji ile birçok kamu ve özel sektör kurum ve şirketine, önemli katkılar ve faydalar vadedilmektedir. Bunun yanı sıra dijitalleşmenin birçok dezavantajı olduğuna inanan araştırmacılar da bulunmaktadır.

Kamu kurumları özel sektöre göre teknolojik gelişmeleri daha yavaş takip etmektedir. Bunun en büyük sebeplerinden birisi, kamu kurumlarının nitelikli teknik elemanları işe alma konusundaki yetersizliğidir. Kamu kurumları kendilerine ayrılan belirli fonları kullanırken, elemanların işe alınması mali açıdan zorluk teşkil etmektedir. 

Kamu yönetiminde dijitalleşme sorunları genel olarak insanları etkileyen sorunlar ve ülke çapındaki dijital sorunlar olarak ikiye ayrılabilir:

Vatandaşlardan kaynaklanan sorunlar; e-vatandaşlık unsurlarına bağlı veya maddi ve dijital araç yetersizliklerinden ortaya çıkan mikro sorunlar,

Ülkenin dijital dönüşümdeki sorunları, siber güvenlik açıkları, dijital bölünme sorunları gibi makro konulardır. 

Çeşitli araştırmacılar dijital dünyada birtakım temel problemlerle karşılaşılabileceğini belirtmiştir. Bunlardan biri Allwood’tur ve bilgilerin değiştirilip sayısallaştırılması ile oluşturulan verilerin dijital kütüphanelerde yer bulabileceği konusunun belirsiz olduğunu ancak fiziksel kütüphane ve arşivlerin yüzyıllarca var olacağına değinmektedir. Allwood’un öne çıkardığı bir diğer konu ise dijital bilgileri depolayan medyanın kaç yıl etkin olabileceği sorunudur. Elektrik kesintileri ve bozulmaların bilgiye erişimi konusundaki sorunların belirsizliği devam etmektedir. 

İnternet teknolojisinin öngörülemezliği nedeniyle çevresel güvensizlik ortaya çıkmaktadır. Önemli verilerinizin internette kötü niyetli kişiler tarafından çalınmasını veya kötüye kullanılmasını önlemek için çeşitli güvenlik uzmanlarından ve araçlarından yararlanmanız gerekir. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilerinin korunması ve milli istihbarat servislerinin sağlanması için güvenlik uzmanlarının yeterli olmadığı durumlar da olabilmektedir. Tarihsel olarak kâğıt üzerinde ve arşivlerde bilgi bulmak zor olsa da daha güvenilir bir yapıya sahiptirler. Günümüzde neredeyse hiç kimse bilgisayar dünyasında paylaşılan bilgilere tam olarak güvenememektedir.

Bu bağlamda terör olaylarının dahi siber dünyadan yönetilmesi, insanların güvensizliğinin bir başka nedeni olarak gösterilebilir. Özellikle son yıllarda uluslararası terör saldırılarında önemli bir artış olmuştur. Bu anlamda siber ortamlar, kolay erişilebilirlik açısından terör faaliyetleri yürüten kişi veya gruplar için cazip ortamlardır. Kamu kurumlarının dijitalleşmesi güvenlik tehditlerine yol açmıştır. 

Bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim ve değişim her geçen gün güvenlik riskini artırmakta ve tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kapsamda siber güvenlik eksiklikleri olan kurumlar artık hizmet verememekte ve vatandaş bilgilerinin çalınması gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle ilgili bir diğer sorun da “sayısal bölünme sorunu”dur. Bu genellikle ülkelerin aynı olmadığı gerçeğine atfedilir. Gelişmiş ülkelerde altyapı, eğitim gibi birçok alan az gelişmiş ülkelere göre daha iyi durumdadır. Bu nedenle, numarasının sayısallaştırılması, gelişmiş ülkelerde genellikle daha kolay bulunur. Bu sorun, teknik öneminin ötesinde, dijitalleşen bir kamu yönetiminde herkesin hizmetlerden en iyi şekilde yararlanmasını engellemektedir. Bu durum genellikle ülkenin vatandaşının internete erişim için maddi gücünün yetersiz olması veya telefon, bilgisayar ve tablet gibi dijital araçların bulunmamasından kaynaklanmaktadır.

Günümüzde çok tartışılan bir konu olan etik, dijitalleşme ile yeniden yorumlanmıştır. Dijital etik kavramı ile “İnternette ve toplumdaki tüm faaliyetlerde iyi ve kötü olarak tanımlanan kurallara saygı” olarak ifade edilmektedir. Dijital etiğin iki önemli unsuru vardır. Birincisi "teknolojik cihazları başkalarını olumsuz etkilemeyecek şekilde kullanmak", ikincisi ise "çevrimiçi ortamlarda başkalarına saygı göstermektir". Herkes için bilgi teknolojilerine erişim, yaşadığımız çağın bir gerekliliği olarak görülmektedir. Dijital araç ve uygulamaların adil dağılımına ilişkin tartışmalar sürerken belki de asıl sorun evinde interneti ve bilgisayarı olan vatandaşların bu cihazları kullanmayı bilmemeleridir. Bu anlamda bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimin yanı sıra bunların kullanımına ilişkin yeterli bilginin olmaması da kamu yönetiminde sayısallaştırma sorununa yol açabilmektedir. Sanal ortamda hizmetlere nasıl ulaşacağını bilen vatandaşların oranı, bu alanda yapılan araştırmalar arttıkça artacaktır.