Kezban YAVUZ'un 16 Mayıs tarihli yazısı: Psikolojik Sağlamlık
Aslında Dünya genelinde psikolojik olarak çok sağlam görünmüyoruz. Çünkü depresyon dünyada en fazla görülen ilk 5 hastalık arasında yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre; 2023 yılında 2. sırada yer almasının beklendiğiyle ilgili araştırma sonuçları da var. Aynı zamanda dünya genelinde ve ülkemizde ciddi bir antidepresan kullanımı var. ( Sağlık Bakanlığımızın yaptığı açıklamalara göre, ülkemizde 2018-2020 yılları arasında 61 milyon sinir sistemi ilacı ve 12 milyon antidepresan satın alınmış.) Bu veriler günümüzde Psikolojik Sağlamlık kavramının çocuk, ergen, yetişkin ve yaşlıları da kapsayan oldukça önemli bir kavram olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar "Neden bazı insanlar stresli durumlardan daha kısa sürede hatta başarıyla çıkabildiği halde, bazı insanlar bununla başa çıkamıyor" sorusunu yanıtlamaya çalışıyorlar.
Toplumda bu soruların cevapları var aslında, örneğin Birçok başarısızlık yaşamış bir birey, çok ses getiren başarılara imza atabiliyor. Depremde enkaz altından kurtarılan ciddi travma yaşamış bir birey dünya dalış rekortmenliğine ulaşa biliyor,(1999 depremi Ufuk Koçak 2014 dünya dalış rekortmeni) Kolları ve bacakları olmadan dünyaya gelen bir birey (Nick Vujicic’i) dünyaca ünlü seminerler verip kitleleri etkileyebiliyor bunun gibi pek çok örnekler vardır.
Benim bu konuda önemli bulduğum bir başka örnekte değerli bir mücevher olan incinin oluşum hikâyesi. İnci istiridyenin kendisini, içine giren yabancı maddelerden koruma mekanizmasının işlemesiyle oluşuyor. İstiridye içine giren yabancı maddeyi sedef mineraliyle sarmaya başlıyor, zaman geçtikçe daha çok sedef ile kaplanan bu yabancı madde parlak ve sert değerli bir inciye dönüşüyor. Bireylerinde zorluklarla başa çıkarken istiridye gibi kullandıkları yöntemler vardır. Bu durum psikolojik sağlamlık olarak karşımıza çıkıyor.
Psikolojik sağlamlık, esneklik nedir?
Psikolojik sağlamlık öngörülemez zorlayıcı olaylarla baş edebilme, uyum sağlayabilme, esnek olabilme ve ilerleyebilme bunu başarıya dönüştürebilme gücü şeklinde tanımlanabilir.
Psikolojik sağlamlığı olan bireyler zorlu ve sıkıntılı bir durumla mücadeleden sonra kısa sürede eski haline dönebilir, karmaşık durumlar ve güçlüklerle yapılan mücadeleden gelişerek çıkarlar. Bu mücadele özelliği kişinin gelecekte çıkacak sorunlardan çekinmemesini sağlar ve onların üstüne gitme cesareti verir. Bunun sonucunda kişi yetenek, beceri ve sınırlarını tanır, kendisiyle barışık yaşamaya başlar ve riskleri gerçekçi değerlendirmesi mümkün olur. Psikolojik sağlamlığı olan insanların en önde gelen özelliği duygularını yönetebilmeleri, hedef ve başarıya odaklanabilmeleridir.
‘Danimarkalılara Özgü Ebeveynlik’ kitabında psikolojik sağlamlığı çok güzel özetleyen bir cümle var, (Iben Dissing Sandahl)
*Psikolojik sağlamlık stresi önleyerek değil, stresi nasıl evcilleştireceğinizi ve stres konusunda nasıl ustalaşacağınızı öğrenerek gelişir.
Stresi önleyebilmemizin mümkün olmadığını biliyoruz, günümüzde birçok şey stres kaynağı (yas, doğal felaketler, çatışmalar, engellenmeler) dolayısıyla bunları yok sayamayız ancak bu konuda nasıl ustalaşacağımız, dayanıklılığımızı nasıl arttırabileceğimiz önemlidir.
Psikolojik sağlamlık aynı zamanda zamanla gelişen ve duygusal dayanıklılığı da içeren bir stresle baş etme yöntemi olarak da tanımlanabilir. Bireyin psikolojik sağlamlığı yüksek ise; iç ve dış stres yaratan durumlara karşı daha esnek, kendine güvenli ve psikolojik uyumu yüksek olur. Oysaki psikolojik sağlamlığı düşük bireyler, stresli durumlarla karşılaştığında uyumsuz davranışlar sergileyebilir.
Bu konuda yurt dışında ve ülkemizde yapılan ilginç çalışmalar var. Örneğin Amerika’da gençler üzerinde yapılan bir çalışmanın sonucuna göre, depresyona giren gençlerden aile ve arkadaşlarıyla iletişimi güçlü olanların diğerlerine göre çok daha kısa sürede depresyon ile başa çıkabildiği gözlenmiştir.
Ülkemizde yapılan (Özcan 2005), lise öğrencilerini kapsayan bir araştırmada anne-babası birlikte yaşayan çocukların anne ve babası ayrı olan çocuklara göre; psikolojik sağlamlık düzeylerinin daha yüksek ve psikolojik sağlamlık düzeylerine katkıda bulunan koruyucu faktörlerin daha fazla olduğu bulunmuştur.
Yine araştırma sonuçlarına göre; psikolojik sağlamlığı olumsuz etkileyen bazı faktörler olduğu tespit edilmiştir.
Psikolojik sağlamlığı düşüren faktörler neler?
Ailede kayıpların olması
Kötümser bakış açısı
Çözülmemiş problemler
Özgüven düşüklüğü
Hayatı anlamsız bulmak
Öğrenilmiş çaresizlik
Sağlıksız aile ve arkadaş iletişim
Sorumluluk almama
Olumlu bir rol model bulunmaması
Psikolojik sağlamlık geliştirilebilir mi?
Bilimsel araştırmalar psikolojik sağlamlığın insana özgü bazı özellik ve becerilerle ilişkili olduğunu ve bu özelliklerin geliştirilebilir olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Örnek uygulamalara bakacak olursak;
UNICEF Psikolojik Sağlamlık İnşa Programlarıyla aileleri geliştirmeye çalışmaktadır. 11 Eylül saldırısının ardından Amerikan Psikoloji Birliği (APA) ‘Psikolojik Sağlamlığa Giden Yol’ isimli kampanya başlatmış ve bireylere uygulamalar yapmıştır. Bunun gibi uygulamalar psikolojik sağlamlığın geliştirilebilir, öğrenilebilir beceriler bütünü olduğunu ve bu özelliklerin bireylerin yaşam işlevselliğinin yükselmesinde katkısının olduğunu ortaya koymaktadır.
Psikolojik sağlamlığı açıklayan çok güzel bir söz;
“Dalgaları durduramazsınız ama dalgalarla sörf yapmayı öğrenebilirsiniz.”
-Jon Kabat-Zinn
Duygular da dalgalar gibi gelir ve gider. Biz ne yaparsak yapalım dalgalar büyük ya da küçük olarak gelmeye devam eder, önemli olan dalgalarla oynayabilmektir. Aksi takdirde dalgaların altında kalabilir ve ciddi zararlar görebiliriz.
Psikolojik sağlamlığımızı artırmak için neler yapabiliriz?
1. Bireysel beceri ve özelliklerimizin nerede ve ne şekilde geliştiğinin farkında olmalıyız. Yaşadığımız olayların her biri bizde hangi becerilerin gelişimini destekledi? Neler öğretti? Bunu sık sık değerlendirerek fark etmeliyiz. Örneğin güçlü yönlerimizi yazarak ve bunları her fırsatta kullanarak geliştirebiliriz.
2. Çevremizdekilerle bağlantı halinde kalmak, bağ kurmak çok önemlidir. Bağ kurmak zorlayıcı yaşam olaylarıyla baş ederken yalnız olmadığımızı, her şeye rağmen yanımızda bize inanan, bizi değerli bulan insanların var olduğu gerçeğini hatırlatır. Özellikle duygularımızı gören ve destekleyebilen şefkatli insanlarla bağ kurmamız geliştirmemiz, emek vermemiz gerekir.
3. Bedenimize iyi bakmak, koruyup güçlendirmek için kaliteli uyku, sağlıklı beslenmek, su içmek, hareket ve egzersizle beden gücümüzü arttırmak önemlidir. Unutmamalıyız ki; bedenimizdeki problemler psikolojimizi ve psikolojimizdeki problemlerde bedenimizi mutlaka olumsuz etkiler.
4. Doğayla temas halinde olmak çok önemlidir. Hangi mevsimde olursak olalım fırsat buldukça açık havada yürüyüş vb aktiviteler yapmalıyız.
5. Psikolojik sağlamlığı destekleyen rutinlerimiz olmalıdır. Size iyi gelen kişileri, kitapları, şarkıları ve filmleri yakınlarınızda bulundurabilir, bunları rutinleriniz haline getirebilirsiniz. Bu rutinlerin size umut, iyimserlik ve yaşam becerisi sağladığının farkında olarak daha iyi hissedebilirsiniz.