R. Bülend KIRMACI'nın 30 Ağustos 2024 tarihli yazısı: Sat Borçlan Tepetaklak Yuvarlan !

Hazıra dağ dayanmaz derler.

Doğrudur.

Bir de "el parasıyla hovardalık" yapanları kınarlar; çok yerindedir. 

Türkiye geçen yıllar boyunca kamuya ait arsa, arazi, fabrika, atölye, tersane, liman ne varsa sattı.

Cumhuriyet'in taşınmazlarının yanı sıra bankalarına kadar "özelleştirdi".

Bugün taşınır varlıkların çoğunun sahipleri "yabancılar".

Eskiden sahibi olduğu otellerde işçi olarak çalışmakta kimi Türk yurttaşlar.

Ekonomide milliyetçilik şarttır. 

Doğrudan yabancı yatırımlar gelmeli ancak döviz spekülasyonuna gümrük duvarı gibi duvar çekilmeli...

Olmadı.

Hazır yendi. 

Borçlanıldı.

El parasıyla, hovardalık, ne teknoloji ne katma değer ve sonuç: Arpalık ve Hurdalık haline gelen bir ekonomi...

Azalan milli gelir, gelir dağılımında açılan makas, yamalı bir bütçe, delik deşik bir Hazine...

Duyun-Umumiye'yi çağrıştıran mali işleyiş...

Ve yurt dışından transfer bürokratlar, teknokratlar ile bataktan kurtulmak için nafile çırpınışlar...

Bir devlet ki üretemezse dışa bağımlı hale gelir.

Bir halk ki hakça bölüşemezse talihine küser; adeta hayattan çekilir...

Yaşadığımız tablonun sebebi budur...

Türkiye gün yitirmeden tasarruf, yatırım, üretim, istihdam denklemini kurmalı;

Ekonomisini milli güvenlik unsuru olarak yeniden yapılandırmalıdır.