Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 29 Nisan 2025 tarihli yazısı: Kırılgan Ekonomi

Gençlerin sokaklarda kendilerini ifade etmesi, dış politikadaki gelişmeler, yok kimilerinin ekrandaki söylemleri ile borsanın düşmesi, dövizin yükselmesi!..

Belki doğrudur ancak ekonominin bu kadar kırılgan olması doğal değildir...

Ekonomi bu, dev gibi bir yapısallık: Tanrı esirgesin depreme de, savaşa da dayanacak; sokaklardan veya ekranlardan, hatta salgınlardan bile bu kadar "etkilenmeyecek"...

Öyle olmak zorunda.

O nedenle de gerçekçi bir maliye ve geçerli bir üretim politikasına dayandırılmak zorunda!

Oysa bakın, Merkez Bankası net rezervlerinde bir ayda 44 + milyar dolar erime ve de ülke ekonomisinde 50 milyar dolarlık zarar var...

Kısa vadeli bölümü ürkütücü de olan Dış borçları ona katlayan hükümet, enflasyon ile maaşları, vergilerle bütçeyi sübvanse ediyor.

Sonuç olarak

Üretim ekonomisi ve devletçilik tek çıkış yolu...

Güçlü ekonomi için bu şart...

Öte yandan ekonominin bir ruhu ve duruşu da olacak...

Enerji ve tarım, milli olacak; olmak gerekiyor;

Tarımda örneğin ana fikir şudur;

Üretici baş tacımız, ulus-devletimiz için temel dayanağımızdır...

Tarlaya haciz olmasın,

Çiftçinin borçları vadeye yayılsın,

Borç faizleri silinsin,

Mazot gübre ilaç desteği verilsin,

Ürün tarlada kalmasın gerçek fiyattan alınsın,

Çiftçiye kooperatif ve banka desteği sağlansın...

Evet, ekonomimizi güçlendirmek gerekiyor...

Kırılgan değil sağlam bir ekonomi, katılımcı bir demokrasi ile de bire bir ilintilidir.