Şevval Elif KIRAN'ın 4 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Yenidoğan Bebeklere Dikkat!
Herkese merhaba, bu yazımda sizlere yenidoğan bebeklerin yakalanabileceği hastalıklardan bahsedeceğim.
Aylardır beklediğiniz bebeğinizi dünyaya getirdiniz ve artık sıra bebeğinizle birlikte başlayacağınız yeni yaşamınızda. Özellikle ilk defa anne-baba olanlar, yenidoğan bakımı konusunda endişeli ve yetersiz hissedebilir. Büyüme ve değişim hızının maksimum olduğu bu dönemde bebek, dış dünyaya uyum sağlamaya çalışır.
Yenidoğan hastalıkları konusuna girmeden önce annelerin durumlarından bahsetmek gerekir. 40 haftalık gebelik süreçlerini iyi bir şekilde tamamlayarak doğum yapan anneler, sağlıklı bir bebek dünyaya getirdikleri için rahat bir nefes alırlar. Anneler bir taraftan doğum sonrasında yeni düzenlerine alışmak ve anne karnında bebekleri ile aralarına oluşan bağı güçlendirmek için çaba sarf ederken, diğer taraftan da emzirmeyi düzene sokmaya çalışırlar. Gebelik süreci iyi geçse bile yenidoğan bebeklerin bağışıklık sistemleri henüz oturmadığı için çeşitli hastalıklara yakalanma riskleri büyüklere oranla daha fazladır.
Bebeklerin özellikle de yenidoğanın 0-28 günlük süreçte, çok iyi takip edilmesi ve üzerine titrer derecede sakınılması gerekmektedir. Bu sakınılma, kapacağı enfeksiyonlar için önem arz eder. Tabii sonradan edinildiği gibi doğum esnasında ve doğuma bağlı kalıtsal özellikler gösteren hastalıklarla da karşılaşabiliriz. Bu hastalıkların başında aile büyüklerinden de duyduğumuz, aşina olduğumuz “yenidoğan sarılığı”dır. Peki nedir bu hastalık?
Yenidoğanda sarılık, bebeklerin yaklaşık üçte ikisinde görülen yaygın bir sağlık problemidir. Yenidoğan bebeklerde görülen sarılık problemi, genellikle bir hastalığa bağlı değildir ve bu nedenle fizyolojik sarılık olarak adlandırılır. Genellikle birkaç hafta içerisinde kendi kendine iyileşir.
Özellikle doğumun ilk 5. gününde olması, bilirubin değerinin bebeğin gününe ve kilosuna göre yüksek seyretmesi ilk etapta dikkate alınan veriler olup mutlaka bir çocuk hekimi tarafından değerlendirilerek tedaviye veya izlemeye alınmalıdır. Sarılığı olan bebeğe evde floresan lamba uygulaması, bebeğe sarı kıyafet giydirilmesi, şekerli su içirilmesi, bebeğin çeşitli yerlerinden jiletlenerek kanatılması vs. gibi yanlış ve tehlikeli uygulamalarla karşılaşmaktayız. Bu nedenlerle sarılığı olan bebeklerin hızlı bir şekilde çocuk hekimi tarafından değerlendirilmesi doğru olacaktır.
Yenidoğan sarılığının en yaygın semptomu, ciltte ve gözlerin beyaz kısmında oluşan sararmadır. Bu durum genellikle doğumdan 2-4 gün sonra belirir ve zamanla sarılık artabilir. Yenidoğan sarılığı öncelikle kafada başlar ve sonra bebeğin vücuduna yayılır. En son el ve ayak gibi organlar sarı rengini alır. Yenidoğan bebeğinizin burnuna veya alnına hafif bir şekilde bastırdığınızda baskı uyguladığınız yerde sarı renk görülüp görülmediğine bakarak sarılığını kontrol edebilirsiniz. Sarı renk fark ediliyorsa bebeğinizde hafif sarılık var demektir. Bu kontrolü genellikle gün ışığında ya da iyi ışık alan bir ortamda yapmanız tavsiye edilir. Bebekler genelde sarılık açısından kontrol edilir ve sonrasında taburcu edilir.
Yine sarılık gibi yenidoğan bebeklerde görülen hastalıklardan diğeri ise “göbek fıtığı”dır. Yenidoğanda göbek fıtığı, çoğunlukla karnın orta kısmında bulunan kasların birleşmemesinden kaynaklanır. Genellikle göbek deliğinin alt kısmında oluşan bu boşluk, çoğunlukla doğumdan önce kapansa da bazı bebeklerde boşluk kapanmayarak fıtık oluşumuna yol açabilir. Doğumun ardından geçen 1 ila 2. haftada oluşan fıtık, bebek ağlarken ya da öksürürken karnında şişlikler görülmesine neden olabilir. Bebeğin acı hissetmesine yol açmayan bu durum çoğunlukla bebek 1 yaşına geldiğinde kendiliğinden iyileşir. Kendi yöntemlerimizle bebeğin karnına sert küçük bir cisim, madeni para gibi ürünlerle tedavi etmeye çalışmak kesinlikle zararlıdır. İşe yaramayacağı gibi bebeğin farklı enfeksiyonlar kapmasına yol açar. 1 yaşı aşkın bebeklerde bu süreç devam ediyor ise mutlaka cerrahi bir müdahale gerekiyor demektir.
Yenidoğanda pamukçuk, ağız içinde oluşan candida mantar enfeksiyonudur. Pamukçuk; dil, iç yanak ve bademcik üzerinde beyaz görüntülere neden olur. Bebeğe emme sırasında, emzik veya meme ucundan geçebilir. Bebekteki pamukçuk, huzursuzluk ve meme reddine neden olabilir. Tedavisi, damla antibiyotikle yapılır. Ağızdaki pamukçuklar kazınmaya çalışılmamalıdır çünkü bu durum bebeğe zarar verir. Ağız içinin birçok alanda kullandığımız karbonatlı su ile bir bezle temizlenmesi iyi gelir. Korkulacak ya da endişelenecek bir durum olmadığı gibi emzirmeye devam etmek şikâyetleri azaltacaktır.
Yenidoğanda konak, bebeğin saç derisinde kabuklanma, kızarıklık ve pul pul dökülme yapan bir hastalıktır. Nedeni, annenin maruz kaldığı hormonlar sonucunda bebeğin yağ bezelerinin çok çalışmasıdır. Genellikle yenidoğan süreci olarak bilinen ilk bir ayda görülür. Bazı bebeklerde 6 aya kadar uzar. Kesinleşmiş bir tedavisi yoktur. Konak durumunda bebeğin kafa kısmı temiz tutulmalıdır. Bebeğe uygun yağlarla masaj yapılarak şampuanla temizlenmelidir. Oluşan kabuklar kesinlikle kopartılmamalıdır, bu daha da artmasına yol açacaktır. Steril bir bez ile günaşırı önerilen yağların kullanımı gitgide bu durumu aza indirgeyecektir.