Sibel BAY'ın 30 Mart 2024 tarihli yazısı: Bilgi Çölünde Kayboluyoruz
Günümüzün dijital çağında, bilgiye erişim hızı ve kolaylığı birçok açıdan yaşamımızı zenginleştirirken, aynı zamanda bilgiye olan bağımlılığımızı ve unutkanlığımızı da derinleştiriyor. Google gibi arama motorları, ansızın ortaya çıkan sorularımıza cevap bulma ihtiyacımızı tatmin ederken, bilgilerin hızla akıp geçtiği bir denizde boğulduğumuzu hissettirebiliyor. Bu dijital çağın hızlı ritmi, bilgileri sadece geçici birer parça olarak algılamamıza neden olurken, unutkanlığımızı hızla besliyor.
Bilgi bombardımanı altında yaşarken, Google'ın sunduğu sonsuz bilgi kaynaklarına olan erişimimiz neredeyse sınırsızdır. Ancak bu hızlı bilgi akışının getirdiği bir yan etki de vardır: Dijital amnezi.
İnternetin sonsuz derinliklerinden bilgi çekip alırken, edinilen bilgilerin anlık tatminin ötesine geçmesi giderek zorlaşıyor. Bir konu hakkında merak ettiğimizde, hemen Google'a başvurur ve birkaç saniye içinde cevapları elde ederiz. Ancak bu bilgilerin kalıcı hafızamıza kazınması ve derinlemesine anlaşılması için gereken süre ve çaba genellikle göz ardı edilir.
Dijitalleşmenin hızlı tüketim kültürüyle birleştiğinde, bilgiyi ve deneyimi sadece birer tüketim nesnesi olarak görmeye başlarız. Sosyal medya akışları, video platformları ve çevrimiçi alışveriş siteleri, sürekli olarak bizi yeni ve çarpıcı içeriklerle beslerken, derinlemesine öğrenme ve kalıcı deneyimlerin yerini anlık tatmin alışkanlıkları alır. Bu sürekli yenilenme ve dikkat dağınıklığı, derinlemesine öğrenme sürecine zarar verirken, bilgilerin hızla unutulmasına da katkıda bulunur.
Bu noktada, bilinçli bir dönüş ve içsel sorgulama önem kazanır. Dijital çağın hızlı akışı arasında, derinlemesine öğrenme ve anıları kalıcı kılma gücünü yeniden keşfetmek gerekir. Bilgiye erişirken ve deneyimler yaşarken, anlık tatmin arayışından uzaklaşarak, derinlemesine öğrenme ve içselleştirme sürecine odaklanmalıyız. Unutmayalım ki, gerçek anlam ve değer, sadece derinlemesine öğrenme ve kalıcı deneyimlerle elde edilebilir. Bu bilinçle, dijital dalgalar arasında kaybolmaktansa, anılarımızı güçlendirebilir ve bilgileri kendi içsel zenginliğimizin bir parçası haline getirebiliriz.