Ersan AKBAŞ'ın 8 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Bu da mı Gol Değil?
Başlıktan anlamışsınızdır. Sadri Alışık’ın meşhur filmi ‘Şaka ile Karışık’ın en tanınmış, slogan repliği…
Hatta film, bu replikle tanınır, desem abartmış olmam herhalde.
1965 yılı yapımlı bu film yenik, ezik ve beceriksiz bir gencin hikayesidir.
Adı Osman'dır. Bütün ömrü boyunca hiç gol olacak bir iş yapmadığından kendisine Ofsayt Osman demişlerdir.
Kazandığı üç-beş kuruşla gününü gün etmesini bilen, hayatı hep iyi tarafından görmeye çalışan herkesi yürekten seven sevimli bir serseridir.
Bakmayın serseri olduğuna… Garip, kimsesiz altın gibi bir çocuktur.
Neylesin ki kader, bütün ömrü boyunca ofsaytta kalmasını yazmıştır, alnına..
Ofsaytı hiç bilir misiniz? Ofsayt, bir futbol terimidir.
Tam gol atacak olursun, yan hakem bir bayrak kaldırır. Hoop gol iptal.
İşte Ofsayt Osman’ın şansı da aynen böyledir. Hep ofsayttadır; ama ne ofsayt.
Hayatta ne yaptıysa parsayı hep başkaları toplamıştır. Ofsayt Osman’a ise avucunu yalamak düşmüştür.
Bir Allah’ın kulu da aferin dememiştir, Osman’a… Yalandan da olsa ‘aferin’ deseler canını verecek. Çünkü yalan da olsa hoşuna gider insanın bir aferin alması.
Ancak Allah büyük. Umudunu kesmez, Osman. Elbet bir gün Rabbi de görecek bu fakir kulunu.. Bir gol attıracak ki Osman’a, herkesin feleği şaşacak.
Ve o gol pasını Osman’ın ayağına 2 Adanalı milyarder atar. Nasıl mı?
2 Adanalı milyarder bir bahse tutuşurlar. Bahsin konusu, namuslu serseri var mıdır?
Hüsrev Ağa’ya göre vardır. Berduş da olsa serseri de olsa insanın bir kıymeti vardır. Hatta kalbi cevher dolu serseri bile vardır.
Ferhat Ağa’ya göre ise imkan değil, böyle bir insan yeryüzünde bulunmaz.
Bu milyarderlerin başka dertleri mi yoktu? Yoktu işte.
Noter ve avukatlar huzurunda bahse tutuşurlar. Dünyada serserilerin arasında da iyi yürekli, mert, efendi insan çıkıp çıkmayacağı konusunda...
Bahsin şartlarına göre sokaktan seçecekleri bir serseriye tam 1 milyon lira değerinde çek vereceklerdir.
Serseri bir ayın sonunda çeki bozmadan parayı iade ederse bahsi Hüsrev Ağa kazanacaktır.
Ama çekin 10 lirasını dahi zimmetine geçirirse bahsin galibi Ferhat Ağa olacaktır.
Olay basına yansır, gazetelerin manşetlerini süsler. Bahis nedeniyle serserileri de bir heyecan sarar.
Serseri de olsalar, onların da bir namusu vardır. Kendilerini temsil edecek kişi, serserilerin piri olmalıdır.
İşte, ömrü boyunca ofsaytta kalan, rüyasında bile dalga motoru tersten işleyen Ofsayt Osman bütün serserileri temsil edecek kişi olarak seçilir.
Böylece Osman’ın hikayesi de başlamış olur.
Ancak serseri takımı şaşkındır. Bir kere olsun gol olamayan Osman mı kendilerini temsil edecektir. Kazan kaldırırlar.
Ofsayt Osman ise kararlıdır. Babasını mezardan çıkaracak olsalar bile gene de paranın santimine el uzatmayacaktır.
Çünkü o, kötü olarak bilinen birlerce insanın namusunu taşımaktadır.
Ama hayat bu… Ne zaman evdeki hesap çarşıya uymuş ki… Hayatın garipliği de güzelliği de hep insanı ofsayta düşürmesinden kaynaklanmıyor mu?
Ah! bütün kapıları açan para…
Paranın çek üzerinde yazılanını gören böyle davranırsa, hakikisini gören neler yapmaz ki…
Yaparlar da… Herkes ama herkes paranın peşine düşer. Yapmadıkları kalmaz.
Cazip iş tekliflerine Osman kahramanca göğüs gerer. Yaldızlı tekliflere pabuç bırakmaz.
İşte burada da Yeşilçam’ın senaryo kuralları devreye girer.
Barda şarkıcılık yapan bir kızımız çıkar, Osman’ın karşısına… Güzel mi güzel kızımızın, kardeşi çok hastadır.
İyileşebilmesi için de mutlaka yurtdışına gönderilmesi lazımdır. Tüm masrafları da 200 bin lira tutmaktadır.
Yani fakir kardeşin hayat maçında, son saniyeler oynanmaktadır?
Osman o hayat sahasında oynanan maçta gol atabilecek midir?
Parayı bozdurup bütün serserilerin namusuna çamur sıçratacak mıdır?
Hayata karşı bir kere bile dikiş tutturamamış Osman’ın attığı gol, bu kez de mi sayılmayacaktır?
Bu da mı gol olmayacaktır?
Osman F. Seden’in hem yönettiği hem senaryosunu yazdığı Şaka ile Karışık filminde Sadri Alışık’ın yanı sıra Filiz Akın, Efgan Efekan, Vahi Öz, Çolpan İlhan gibi sinema ve tiyatronun dev isimleri rol alıyor.
Ajda Pekkan da sürpriz sanatçı olarak kadroda..
Filmin senaryosunda Yeşilçam şartları gereği eksiklikler çok fazla…
Senaryonun önünde arkasında, sağında solunda hep açıklıklar var.
Bazı oyunculuklar da yine Yeşilçam kuralları gereği fazla ağdalı…
Daha da uzatabilirim ama bu film kendini yüz kere de olsa izletiyor. Neden?
Çünkü filmde bir Sadri Alışık gerçeği var.
Öyle bir oyunculuk sergiliyor ki Ofsayt Osman izleyenlere geçiyor. Geçmekle kalmıyor, izleyen kendinden sahneler görüyor, Osman’ın yaşamında.
Sadri Alışık oyunculuğu da bu demek..
Şu bir gerçek ki Sadri Alışık, Türk sinemasının gelmiş geçmiş dev isimlerinden biridir.
Onun oynadığı filmler, dönemin şartlarından dolayı eksik de olsa gedik de olsa bir şekilde kendini izletiyor.
Çünkü karşımızda dünya çapında bir star var.
O yüzden fırsat buldukça mutlaka Sadri Alışık filmlerini bulun ve izleyin derim…
O filmlerde hem hüzünleneceksiniz, hem güleceksiniz, hem de kendinizden bir şey bulacaksınız.
Çünkü Sadri Alışık hayatın bir parçasıdır. Oyunculuğuna da o hayatın parçasını katmıştır.