Şevval Elif KIRAN'ın 4 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Büyüleyici Kapadokya
Herkese merhabalar, bu yazımda sizlere Nevşehir ilimizin en popüler ilçesi Kapadokya’dan bahsedeceğim. Kapadokya, uçan balonlar ve gün batımı ile daha çok anılsa da içerisinde farklı zenginlikleri de barındırıyor. Gelin beraber bu zenginlikleri inceleyelim.
Kapadokya, doğa ve tarihin birleştiği en güzel yerdir. Şehrin simgeleri peribacaları; ince uzun, kurak havzalardan ve kırgıbayır yüzeylerinden çıkan, vadi yamaçlarından inen sel sularının yeri aşındırmasıyla oluşan bir kaya oluşumudur. Peribacaları, şehrin tamamını esir almış, bundan çok önceki yaşamlarda yerleşim yeri olarak da kullanılmıştır. İnsanlar bu doğal oluşumları, eski çağlarda gözetleme ve barınma yeri olarak kullanmış, Hristiyanlık’ın yayıldığı dönemlerde içlerine kiliseler oyarak ibadethaneler yapmış, Roma döneminde ise mezar olarak kullanılmış.
Bugünkü Kapadokya bölgesi; Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir alan olan kayalık Kapadokya bölgesi ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir. Çeşitli dizi ve filmlere de ev sahipliği yapan bu ilimiz, turistlerin uğrak yerleri arasındadır. Doğal bütünlüğü bozmadan var olan yapılara ufak restoreler sağlanarak şehrin simgesi hâline gelen restoran ve oteller açılmıştır.
Kapadokya, Ankara ili ve çevresine 3-3 buçuk saat uzaklıktadır. Kapadokya’ya yurt dışı ve yurt içinden uçak ile gelecekseniz, Nevşehir Havalimanı’na ineceksiniz. Göreme, Ortahisar, Uçhisar, Ürgüp, Avanos’u kapsayan Kapadokya Havalimanı’na arabayla 30 dakika kadar sürüyor. Kapadokya, Kayseri iline de 81 kilometre uzaklıktadır.
Kapadokya’ya günübirlik geldiyseniz, sizleri hızlı bir tur rotası bekler. Gün doğumuyla beraber, günün ilk ışıklarında tarihi konak esintileri içerisinde kahvaltı yapabileceğiniz çok özel konaklar bulunuyor. Tarihi ve geçmişi olan bu konaklarda kahvaltı yapmak ve kahve eşliğinde manzarayı seyretmek, insana mutluluk veriyor. Kapadokya ve çevresinde akşam yemekleri de bir o kadar özenle hazırlanıyor. Avanos çömlekleri içinde, sebzeler eşliğinde ağır ağır pişen kebap, tüm ağır ateşte pişen etler gibi yumuşacık oluyor. Yanındaki sebzelerin suyunda piştiğinden aromaları birbirine karışıyor ve suyuna ekmekleri duba yapmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Testi kebabının sunumu da ayrı güzel. Masaya getirilen çömlek, garson tarafından boğaz yerinden kırılıyor ve içindekiler servis ediliyor. Erişte, Nevşehir’de pilav gibi yemeklerin yanında yancı olarak yenen lezzetlerden. Yörede özellikle kış mevsiminin vazgeçilmezi. Kabak çekirdekli “dilik kız mantısı” da denilen bu versiyon, yerli ve yabancı turistin ilgisini çekmektedir.
Kapadokya ve Peribacaları’nı gezerken asıl görmemiz gereken yerlerden birisi de Yeraltı Şehri’dir. Sürekli akınlar ve yağmalarla karşı karşıya kalan Kapadokyalılar, çareyi köylerinin altına sığınabilecekleri ikinci bir köy kazmakta bulmuşlar. Kapadokyalılar diyorum çünkü Hititlerden (MÖ 1650-1200) tutun da Bizanslılara kadar buraya gelen tüm medeniyetler bu düzeni sürdürmüşler ve geliştirmişler. Her evin içinden yerin altına iniş varmış. Daha sonra da bu yeraltı köylerleri birbirine tünellerle bağlanarak yeraltı şehirlerine dönüştürülmüş. Yeraltı şehrinde gezerken o eski yaşamdan izlere çok rahat rastlayabilir, oranın simgesi hâline gelen magnet, anahtarlık, karpostal, gece lambası gibi ürünlerin satışını gerçekleştiren kişilerden alışveriş yapabilirsiniz.
Son olarak balonların içinde güzel bir kahvaltı, gün batımı karşısında sıcak bir şarap ve etnik tarihi konak içerisinde keyifli bir akşam yemeği…
Nevşehir’e yolunuz düşerse bu eşsiz ve tarihle özdeşleşen ilçelere uğramayı unutmayın.