Sibel BAY'ın 20 Ekim 2023 tarihli yazısı: Deja Vu’nun Tam Tersi: Bir Şeyi İlk Kez Yaşıyor Hissi

Tekrarın zihinle tuhaf bir ilişkisi vardır. Yanlışlıkla geçmişte yeni bir durum yaşadığımıza inandığımız ve bizi ürkütücü bir geçmişlik duygusuyla baş başa bıraktığımız deja vu deneyimini ele alalım.

Ancak deja vu'nun aslında hafıza sistemimizin işleyişine açılan bir pencere olduğunu biliyor muydunuz?

Araştırmalara göre bu fenomen, beynin aşinalığını algılayan kısmının gerçeklikle senkronizasyonunun bozulduğu durumlarda ortaya çıkıyor. Deja vu, sizi bu tuhaflığa karşı uyaran bir sinyal olarak ortaya çıkıyor. Yani, deja vu, hafıza sistemi için bir tür doğruluk kontrolü olarak çalışıyor.

Ancak tekrarlama, daha da esrarengiz ve olağandışı bir şeye neden olabilir. Deja vu'nun zıttı "jamais vu"dur. Tanıdık olduğunu bildiğiniz bir şeyin bir şekilde gerçek dışı veya yeni gelmesidir. 

Jamais vu, tanıdık bir yüze bakmayı ve onu aniden alışılmadık veya bilinmeyen bulmayı içerebilir. Bu his ile zaman zaman karşılaşmış olabilirsiniz. Tanıdığınız birinin ismi size yabancı gelmiş dahi olabilir. 

Bu, deja vu'dan bile daha nadir görülen ve belki de daha sıra dışı ve rahatsız edici bir deneyimdir. İnsanlardan günlük hayattaki deneyimlerini anlatan anketlerde bunu tanımlamalarını istediğinizde şöyle bir açıklama yapmışlardır: "Sınavlarımda bir kelimeyi doğru yazıyorum ama kelimeye tekrar tekrar bakıyorum çünkü yanlış olabileceğini düşünüyorum."

Jamais vu, tekrarlamadaki dönüşümlere ve anlam kayıplarına belirli bir duygunun eşlik ettiği fikridir. Jamais vu size bir şeyin fazla otomatik, fazla akıcı, fazla tekrarlı hale geldiğine dair bir sinyaldir. Mevcut işleyişimizden "hızlıca kurtulmamıza" yardımcı olur ve gerçek dışılık hissi aslında bir gerçeklik kontrolüdür.

Bunun olması gerekliliği oldukça mantıklıdır. Bilişsel sistemlerimiz esnek kalmalı, tekrarlanan görevlerde çok uzun süre kaybolmak yerine dikkatimizi ihtiyaç duyulan yere yönlendirmemize olanak sağlamalıdır.

Jamais vu'nun ana bilimsel açıklaması “doygunluk”tur. Bu ise bir temsilin anlamsız hale gelinceye kadar aşırı yüklenmesi anlamına gelir. İlgili fikirler arasında "sözel dönüşüm etkisi" yer alır. Bu sayede bir kelimeyi tekrar tekrar tekrarlamak sözde yan kelimeleri harekete geçirir, böylece döngüsel olan bir kelimeyi tekrar tekrar dinlemeye başlarsınız ancak sizi dinleyen kişi söylediğiniz kelime ile benzer harf yapısına sahip olan kelimeleri duyduklarını belirtirler. 

Aynı zamanda bu durum, nesnelere kompulsif bir şekilde bakmanın etkisini inceleyen obsesif kompulsif bozukluk (OKB) araştırmasıyla da ilişkilidir. Tekrar tekrar yazmak gibi, etkileri de tuhaftır ve gerçekliğin kaymaya başladığı anlamına gelir. Ancak bu, OKB'nin anlaşılmasına ve tedavi yolunun bulunmasına yardımcı olabilir.

Kapının kilitli olup olmadığını tekrar tekrar kontrol etmek işi anlamsız hale getiriyorsa, kapının kilitli olup olmadığını anlamak zorlaşacak ve böylece bir kısır döngü başlayacaktır.