Sibel BAY'ın 28 Kasım 2023 tarihli yazısı: Etrafınızdakilere Tuz Değil Güneş Olun
Gelişmemize yardımcı olan pozitif enerji yayan insanlara ilgi duyarız. Pozitif enerji vericiler özgünlüğü, nezaketi, cömertliği, minnettarlığı, bağışlamayı ve bütünlüğü ifade eder.
Her an moralimizi yükseltecek ya da tüketecek seçimimiz vardır…
Bir kişiyle etkileşime girdikten sonra neden kendinizi enerjik hissettiğinizi ve başka bir kişiyle benzer bir etkileşimden sonra neden tükenmiş hissettiğinizi hiç merak ettiniz mi?
Michigan Üniversitesi Ross İşletme Fakültesi'nden Profesör Kim Cameron, onlarca yıldır bu olguyu araştırmaktadır. Çalışmaları, olağanüstü kuruluşların ekiplerinde "pozitif enerji verenler" olarak adlandırdığı kişilerin üç katı sayısının bulunduğunu göstermiştir. Bu kişilerin başkaları üzerindeki etkisi, insanların kendilerini harika hissetmelerini sağlamasıdır.
Cameron, bu fenomeni heliotropik etki olarak tanımlamaktadır. Heliotropik etki, yaşamı sürdüren enerjiye yönelik doğal çekimdir, bu nedenle bir bitki güneş ışığına doğru eğilir. Biz insanlar da böyleyizdir. Gelişmemize yardımcı olan pozitif enerji yayan insanlara ilgi duyarız. Kendimizi bu tür insanlarla çevrelemek veya böyle insanlarla olmak, refahımızı ve üretkenliğimizi artırır.
Birini pozitif enerji verici yapan şey nedir? Aslında bu oldukça basittir.
Bu insanlar, sadece birkaçını saymak gerekirse, özgünlük, nezaket, cömertlik, minnettarlık, bağışlama ve dürüstlük gibi erdemleri ifade ederler. Onlar sadece güvenilir ve güvenilir değillerdir, aynı zamanda gelişen ilişkilerin merkezinde yer alan kişilerdir.
Sıcak gülümsemeleri, gerçek misafirperverliği ve başarıya ulaşma kararlılığını düşünün. Bu nitelikler, bu pozitif enerji vericiler tarafından eyleme geçirilir. Herkes pozitif enerji verici olabilir. Kişiliğe ya da dışa dönük olmaya bağlı değildir. Tek yapmamız gereken, halihazırda ifade ettiğimiz erdemli davranışlardan herhangi birini ifade etmektir.
Dolayısıyla arzunuz, bir hedef ve zihniyettir. Dolayısıyla diğer insanlar için bitkinin köklerindeki tuz değil, yapraklarındaki güneş gibi olun.
Peki, neden bazı insanların yanında olmaktan tükeniyoruz?
Negatif enerji vericiler, kendimizi biraz kötü hissetmemize neden olan insanlardır. Kendimizi aşağılanmış hissettiğimizde genellikle bunu hayal etmiyoruz.
Olumsuzluk dünyasında moralinizi bozanları tespit etmek zor değil. Bu insanlar kendilerine hak iddia eder, bardağın yarısını boş görürler. Neyin işe yarayacağından çok neyin işe yaramayacağına odaklanırlar. Alaycı ve bazen düpedüz kötü niyetlidirler.
Kabul edelim, hepimizin o tuzlu anları oluyor. Pozitif enerji verenlerin bile tam olarak pozitiflik yaymadıkları günler vardır. Stresli olabiliriz, bunalmış olabiliriz veya elimizden gelenin en iyisini hissetmiyor olabiliriz. Böyle anlarda önemli olan, bu şekilde hissettiğimizi fark etmek ve bunu etrafımızdakilere yansıtmamak konusunda dikkatli olmaktır. Bu zor bir denge ama pratik yaptıkça kolaylaşıyor.
Kim Cameron'un çalışmalarından edinilen bilgileri kullanarak, her birimiz daha heliotropik bir kişi olma yolunda net bir yol belirleyebilir, kendimizin en iyi versiyonu olmaya daha sık çalışabiliriz. Bu bilim, pozitif enerji verenlerin ve negatif enerji verenlerin bireyleri ve kuruluşları nasıl önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir.
Her birimiz pozitifliği, minnettarlığı ve nezaketi ya da araştırmanın fark yaratacağını gösterdiği diğer erdemli davranışlardan herhangi birini benimseyebiliriz. Aynı şekilde, düşündüğümüz iğneleyici yorumu söylemekten de kaçınmayı seçebiliriz.
Öfke dolu bir mesajı göndermemeyi seçebiliriz. Olumlu niyet varsayabiliriz. Her an, bitkinin yapraklarındaki güneş gibi canlandırıcı olma ya da o bitkinin köklerindeki tuz gibi tüketebilme seçeneğimiz var. Sadece kendiniz için değil çevrenizdeki herkes için pozitif enerji verici olun.