Handan IŞIKSAL'ın 29 Şubat 2024 tarihli yazısı: Reddedilme Korkusu

Reddedilme korkusu, her insanda, çocukluk çağında başlayan bir korku durumudur. Korku, küçüklükte somut şeyleri elde edememe olarak başlarken büyüdükçe somutlaşan bir duygu hâlini almaktadır. Çocuklar ebeveynlerine yaptıramadığı her davranış sonucu reddedilmişlik hissine kapılır. Bir oyuncak istediğinde kafasındaki ilk korku, onu aldıramama ihtimalinin olmasıdır. Çevresindekilerden yapmalarını istediği davranışlar sonucu reddedildiklerinde ağlamaya veya bağırmaya başlayarak tepkiler gösterirler. Çocukların duygusal isteklerinin ebeveynler tarafından reddedilmesi, ilerideki sevgi eksikliklerine sebep olabilir. Elde edilemeyen bir oyuncak, anlık bir öfke yaratırken elde edilemeyen sevgi, bir ömür duygusal eksiklik hissettirir. Aile içinde yaşanan travmalar, duygusal ihmallerin bu korkuya zemin hazırlıyor olması çok da aşikâr.

Günümüzde kişiler arasındaki iletişim gün geçtikçe azalıyor. İletişim kurmaktan çekinmek ve reddedilme korkusu, birçok insanda duygusal bağ kurmaya engel olabilmektedir. Reddedilme korkusuna sahip kişiler çoğunlukla özgüveni düşük kişilerdir.

Korkumuzu yenmek için ilk aşama; kişiler tarafından reddedilmenin, hayatın bir parçası olduğunun ve her zaman kötü sonuçlar doğurmayacağının farkında olmaktır. Bir iş başvurusunda ret almak, çoğumuzun karşılaştığı bir durumdur. Ancak birkaç yerden ret cevabı aldıktan sonra pes etme yoluna gidilmemelidir. Hayat bizlere fırsatlar sunar fakat bazen fırsatları değerlendirmemize müsaade etmez. Belki de bir şeylerin olmaması, başka güzelliklerin gerçekleşmesine zemin hazırladığındandır.

Duygusal ilişkilerde reddedilmek, büyük hayal kırıklıkları ve özgüven eksikliği yaratır. Ancak bu korkuyu aşmak, insan ilişkilerinde daha sağlıklı ve sağlam bağlantılar kurmamızı sağlar.

Cesaretinizi toplayın, risk alın ve reddedilmekten asla korkmayın. Hayatın getireceği güzelliklere kapınız daima açık olsun.