Burak BALCI'nın 14 Nisan 2024 tarihli yazısı: Yapay Zekâ İktidar Olacak!
Gerçekten de ilginç zamanlardan geçiyoruz.
Yapay zekâ teknolojileri ile bilişsel bir devrime tanıklık ediyoruz.
Biliyoruz ki bu teknoloji bize seçeneği olmayan iki durum sunacak: Dönüşüm ve yıkım!
Rutin işlerin kolay ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak sağlayan yapay zekâ, bazı meslekleri ise yıkıma uğratabilir.
Örneğin hukuk sistemi –bugün pek mümkün gibi görünmese de- yapay zekânın kontrolü altına girebilir. Böylelikle birçok hukuki tartışmanın önüne geçilmesi muhtemel…
Eğitim ve iletişim endüstrisi, yapay zekâ yazılımlarının baş aktör olduğu bir sürece evrilmek üzere.
Yapay zekânın geliştiricileri olan yazılım mühendislerinin de işi pek kolay değil. Birçok yazılım, -bugün dahi- sesli ve yazılı komutlarla yapılabilir hale geldi.
Küresel teknoloji devi şirketler, binlerce çalışanını işten çıkarıyor.
Yazılımcıların yıllarını vererek geliştirdikleri yapay zekâ robotları, bu işleri onların yerinde çok daha hızlı bir şekilde yapabiliyor.
Bu süreç başladı ve artık geri dönüşü de pek mümkün görünmüyor.
20 yıl önce yapay zekâya yatırım yapan uluslarötesi şirketlerin piyasa değerleri yüz milyarlarca dolara ulaştı.
Yapay zekâ teknolojilerinin 5 yıl içerisinde 16 trilyon dolarlık bir ekonomi oluşturması bekleniyor.
Bazı öngörülere göre ise, yapay zekâ ülke yönetimlerinde de söz sahibi olabilir. Örneğin Romanya hükümeti geçtiğimiz sene bununla ilgili bir girişimde bulundu. Rumenlerin seslerini ve görüşlerini kaydetmek ve bunları devlet politikası kararlarına rehberlik etmek için kullanmak üzere oluşturulmuş yapay zekâ tabanlı bir platform olan "Ion"u tanıtıldı. Romanya Başbakanı Nicolae Ciucă, robotu bazı noktalara yerleştirileceğini ve vatandaşların buralarda taleplerini robota iletebileceklerini söyledi.
Dünya, hızlı ve geri dönüşsüz bir şekilde bir paradigma değişiminin içerisinde. Üstelik bu değişim ve dönüşümün nerede biteceğini kimse bilmiyor.
Bu yüzdendir ki günlük siyasi tartışmaları bir kenara bırakıp, bu yeni sürecin bizi nereye yönlendireceğini hesaplamak ve bu yönde politika geliştirmek yerinde olacaktır.
Zira yakın tarih, yapay zekâ trenini kaçıran ülkelerin ulus-devlet özelliğini kaybettiği, köleleştiği ve hızlı bir şekilde tarih maratonunu kaybetmeye başladığı süreci anlatacak.
Otorite, ulus- devletlerin elinden kayıp gidecek algoritmaların bizim adımıza karar verdiği bir sürece evrilecek.