R. Bülend KIRMACI'nın 15 Mart 2024 tarihli yazısı: "Akıllı Şehirler" Kurmak!
"Akıllı şehirler" yeni sayılır bir kavram.
Daha test aşamasında ancak kimi nesnel kriterleri de var.
Barcelona, çok güzel bir örnek...
Şehir, A'dan Z'ye, beşikten mezara tüm unsurları için yapılanmış.
Tabii, önce planlanmış.
Trafik düzeni, caddelerin bulvarlara çıkışı, şehre giren ve çıkan yolların bağlantısı...
Yatay binalar, ambulans ve itfaiyenin intikali, polis ve güvenlik araçlarının muhtemel olaylara müdahalesini kolaylaştıracak alarm sistemleri...
Şehir içi yol ve metruk yapıların aydınlatılması, güneş enerjisinden yararlanma...
Su ve kanalizasyon hizmetlerinde optimal verim, atıkların dönüştürülmesi...
Her türlü kafe, pastane, restorant ve gıda servisinin hijyenik denetimi...
Şehrin çetin kış koşullarında etkin ve ama israfa kaçmadan ısınması için tüm önlemler alınmış..
Tüm bunlar entegre bir yaklaşımla belirli merkezlerden kameralarla izleniyor, ana terminallerde bilgisayar programları ile hatalar, müdahale görevleri ve sistemin işleyişi denetlenip, düzeltiliyor...
Barcelona dersine iyi çalışmış...
Oralarda belediye yönetimleri ve Meclis üyeleri arasında inşaat, enerji, deprem, doğa, spor, kültür, halk sağlığı uzmanları yer alıyor...
Aynı bizdeki gibi değil mi!?
Bizde şehircilik hayatımıza geç giren bir kavram... Planlama ise hayatımızdan son yıllarda adeta çıkardığımız bir anlayış...
Buna karşılık şehir planlamasına ilişkin belli bir potansiyelimiz var.
Tabii şehir kurmak kadar kentli olmak da önemli...
"Kentlilik" bir katılım ve sosyal sorumluluk bilincini gerektiriyor.
Ortak yaşam alanları üretmek ve bu alanları paylaşmak!
AVM'lerde yürüyen merdivenleri 'paylaşmaktan' çok daha sofistike bir refleksi zorunlu kılıyor.
Bu da bir eğitim ve demokratik katılım konusu, tabii...
Akıllı şehirleri akıllı insanlar kuruyor ve yaşatıyor.
Yok değilse, şehirler,
kimi seçmenlerce yağmalanıyor; kimi seçilenlerce de soyup soğana çevirliyor...
Akıllı şehirler için akılcı yönetimler, akılcı yönetimler için de akıllı seçimler yapmak şart.
