Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 14 Mart 2025 tarihli yazısı: Ekonomide Gariplikler

Piyasa ekonomisi uyguluyoruz değil mi?

O, iş, görüntüde öyle...

Serbest rekabet diyoruz ama hakça rekabet yok ki!

Devletin fabrikasını tarla fiyatına almak, sonra da devlete on misli bedelle geri satmak da nedir?

Kamu bankasından 'kredi alıp' adeta üstüne yatmak, nasıl açıklanabilir.

Bu mudur serbest piyasa ekonomisi?

O arada bankalar korkunç karla çalışıyor; tüketiciye, çok yüksek faiz uyguluyor; bu mudur liberal düzen?

Tüketici hakları, hak getire: çarşı pazara her gün, evet her gün zam yağıyor!

Nerede etiket fiyatları, nerede denetim.

Maaş ve ücret artışları "beklenti enflasyonuna" göre, vergi ve harçlar, gerçek enflasyona göre hesaplanıyor.

Ücrette hakkaniyet, vergide adalet nerede!

Ekonomimiz bir garip dostlar; adeta arabesk bir model...

Adam dışarıdan para getirip burada evirip çevirip servet yapıp çekip gidiyor...

Yok, bir durduran.

Yok, bir hesap soran.

Bireysel krediler, İşletme kredilerini aşıyor...

Şirket karları faaliyet dışı alanlara taşıyor...

Tüketim ekonomisi tam da budur...

Ne ki, ulusal arz yetersiz olduğu için bireysel ve devlet borçlanması da artıyor...

Faiz yılanının panzehri üretim ekonomisidir, o yok, savurganlık çok...

Bir de üstüne risk faizini baskılamak, içinde bulunduğumuz koşullarda ayağımıza sıkmak anlamına geliyor... 

Kamu yatırımcılığı dumura uğrarsa, yabancı doğrudan yatırımların sekteye uğraması da doğaldır; yaşanan budur!

Türkiye bir an önce planlı, kurallı, kamu üretim ekonomisine geçmelidir.

Çıkış yolumuz budur...

Bu garabet ekonomisi hepimizi çarkları arasında ezmeden;

Hızla kalkınan, hakça bölüşen, teknolojik katma değerli ürünler üreten bir Türkiye, olmalıyız...