Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 21 Mart 2025 tarihli yazısı: Toplumun Dilini Üretim Yapısı Belirler!
Üretim ilişkileri ve organizasyonu yalnız ekonomik değil sosyal etkileri de olan bir olgudur.
Çağımızın toplumu, iş bölümü ve iş birliğine dayanır.
Uzmanlaşma esastır. Birbirine eklemlenen sistemler vardır.
Evet, ozanın dediği gibi, ağaç gibi tek, orman gibi bütün olarak işler hayat.
Kırsal toplumlarda; üretimin daha çok yeterlilik üzerine kurulduğu toplumlarda, zaman, mekan, insan, topluluk kavramları iç içe geçmiştir.
Dolayısıyla toplumun dili açısından, alışkanlıklar, hatta enformel kurallar açısından, sanayi toplumu ile sanayi, endüstri gerisi toplum çok farklıdır.
Bu tespiti biraz da nüktedan örneklerle açalım...
Bir endüstri toplumunda uzak bir yere “nah şurası” denmez, ortalama bir mesafe belirtilir...
Bir sanayi toplumunda öğleden sonra ikide denmez, saat 14.00’te diye söylenir...
Bir sanayi toplumunda randevuya geç kalınmaz, her koşul hesap edilerek zamanında yetişilir...
Bir endüstri toplumunda kişi bilmediği adresi tarif etmeye kalkmaz, bilmemek değil öğrenmemek ayıptır...
Bir sanayi toplumunda “ne verirsen ağabey…” diye bir pazarlık dili de yoktur...
Öte yandan bir buçuk porsiyon yemek de pek olmaz; ya bir ya ‘duble porsiyon’ olur...
“Ne iş olsa yaparım” diye bir tespit de olamaz, adama iş değil, işe adam alınır...
Daha da ötede, bir sanayi toplumunda sınıf bilinci vardır; emeğiyle geçinen kapitalistlerin arkasına takılmaz, kapitalist de cami avlusunda dilenip, orada burada bahşiş adı altında para savurmaz...
Örnekler sayılamayacak kadar çoktur...
Elbette toplumun tüm yapıları kendince değerlidir.
Ancak, refahı, yaşam kalitesini sağlayacak olan; çağdaş toplumun zaman, mekan, sorumluluk, iş bölümü kavrayışlarının geçerli kılınmasıdır...