Ersan AKBAŞ'ın 30 Eylül 2023 tarihli yazısı: Ankara Metrosundaki Sıkıntılar Biter mi?
Ankara metrosunda uzun süredir hizmet kalitesinde sıkıntı var.
Yaz döneminde aşırı sıcaklarda bile klimalarını ısrarla en alt düzeyde çalıştıran metro, şimdi de sabah saatlerinde bir türlü düzeltemediği aşırı kalabalıkla gündemde…
Biraz haber girişi gibi oldu ama durumu aktarabilmek için böyle bir giriş yapmak zorundaydım.
Aslında böyle konuları yazmaktan sıkılıyorum. Ancak elden ne gelir, yaşadığınız memleketin sorunlarını görmezlikten de gelemiyorsunuz.
Bundan yaklaşık 1 ay önce, “Özel halk otobüsleri maliyetleri gerekçe göstererek hizmet kalitesini çok düşürdü, Ankara’nın bir özel halk otobüs sorunu var ve bu sorun kangrene dönüşmek üzere...” minvalinden bu köşeden bir şeyler yazmıştım.
Sonrasında yaşananlar ortada… Bunu yazmak için de kahin olmaya gerek yoktu.
Sorun ortadaydı. Hala da ortada… Değişen bir şey var mı? Bence yok.
Şimdi aynı sorun Ankara metrosu için geçerli.
Şunu baştan kabul ediyorum. Maliyetler çok arttı ve belediye bu maliyetlerin çok altında zararına toplu taşıma yapıyor. Elindeki imkanları zorluyor.
Ancak Ankara metrosundaki mali sıkıntıyı vatandaş neden çekiyor? Soru kısaca bu…
Yaz döneminde, dışarının 35 dereceyi geçtiği günlerde ısrarla metronun klimasını alt seviyede açtınız, aşırı maliyetleriniz var diye bir şey diyemedik.
Ama okulların açılmasıyla Ankara metrosunda özellikle sabah saatlerinde herkesin koşturarak bir yere varmaya çalıştığı yaklaşık 1 saatlik zaman diliminde o metronun hali ne?
Yaşamayanlara anlatayım. Bahsettiğim metro hattı, OSB Törekent- Kızılay arasındaki hat…
Metro, OSB Törekent’ten Batıkent’e gelene kadar bir sorun yok. 11 istasyonda toplayacağı yükü alıyor.
Sorun, Batıkent ile İvedik arasında başlıyor.
Batıkent’te yolcularını alan metro; Ostim, Macunköy ve Hastane duraklarında ağzına kadar doluyor, bundan sonrası işkence halini alıyor.
Bir kere temaslı yolculuk başlıyor. Demetevler, Yenimahalle ve İvedik’te kapı açıldığında metrodan inmek ayrı bir dert oluyor, binmek ise daha bir zorlaşıyor.
Çünkü kapı açıldığında yerini insan duvarına bırakıyor.
Bu üç durakta her yolcu alındığında içeriye doğru resmen bir baskı ve basınç oluşuyor. Artık tutunacak yer bile bulamıyorsunuz.
Çok mu abarttığı mı düşünüyorsunuz, sevgili metrodan sorumlu sayın yetkili/yetkililer!
Kolayı var. Bir sabah çıkıp denersiniz. Dediğim duraklardan birinden binersiniz. O güzel duyguları metronun içinde bizimle beraber yaşarsınız.
Sizin mali sıkıntınızı bu vatandaş aylardır yaşıyor zaten…
Özel halk otobüsü esnafı maliyetlerini gerekçe gösterir, çareyi 65 yaş ve üzeri vatandaş ile öğrencileri almamakta bulur. Sonra da vazgeçer.
Belediye giderlerini haklı olarak söyler ama acısını sabah saatlerindeki yoğunlukta işine, okuluna yetişmekte olan vatandaştan çıkarır. Çünkü alt tarafı bir 25 dakika sıkıntı çekecektir. Çeksin…
Bunları yazarken şunu istemiyorum, bomboş bir metro gelsin. Bizi alsın, biz de rahat rahat babamızın metrosuymuşçasına oturarak Kızılay’a kadar gidelim… Öyle bir derdim yok.
Kimseyle temas etmeden, vagon içerisinde tutulacak bir yerden tutunarak Kızalay’a ulaşabilmek, tek isteğim bu.
Şimdi bu yazdıklarımı metroyla ilgilenen sayın yetkili isim/isimler kimse, kabul etmeyecektir. ‘Biz vaktinde metroyu gönderiyoruz’ diyecektir.
Hatta istatistikler sunacaktır. 5 dakikada bir metro gönderildiğine dair…
Peki, benim veya bizim yaşadıklarımızı nereye koyacağız? Bunu istatistikler açıklayabilecek mi?
Her zaman söylerim, hatta bu köşede de yazmışlığım var.
Bizim çok güzel bir geleneğimiz vardır. Ben o geleneğin çok güzel hikayeleriyle büyüdüm.
Şimdi neden yapılmaz ya da niye uygulanmaz, bilemiyorum!
O da Tedbil-i kıyafet uygulaması... Baştaki isim kimse kılığını değiştirir ve etrafındaki kimselere de haber vermeden halkın içine karışır.
Kendi gözleriyle şahit olur, yönettiği halkın yaşadıklarına…
Belediyenin en başındaki isim Sayın Mansur Yavaş, sizden bir şey rica etsem…
Bir başkan olarak sessiz sedasız hiç kimseye haber vermeden tedbil-i kıyafet kurallarına uyarak istediğiniz her hangi bir günün sabahı Ankara metrosunun en yoğun olduğu 07.50-08.20 saatleri arasında özellikle Batıkent’ten metroya, mümkünse tek başınıza binseniz ve Kızılay’a kadar yolculuk etseniz.
Çok mu fazla oluyorum? Olsun… İnanın bana güzel bir Ankara macerası yaşayacaksınız.
Siz o maceranızda metronuzdan memnun kalırsanız, diyecek hiçbir şeyim yok.
Şimdiden sizden özür dilerim.
Ama sizin bu olup bitenlerden haberiniz olmadığına inanan birisi olarak Sayın Başkan, Ankara metrosundan gol yemek üzeresiniz.
Bunu haber vermek istedim.