Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 15 Eylül 2023 tarihli yazısı: Beslenme Çantalarını Doldurabilmek!
Büyük heyecanla alınan beslenme çantaları, birbirinden renkli beslenme örtüleri, ellerimizi silmemiz için anneciğimizin hazırladığı sabunlu bezlerimiz... İkinci dersin sonunda öğretmenimizin hatırlatmasıyla beraber sıramıza serdiğimiz beslenme örtüleri ile arkadaşlarımızla yaptığımız beslenme saati... Okulun en keyifli dakikaları artık veliler için büyük bir çaresizlik. Çünkü beslenme çantalarını doldurabilmek ateş pahası.
Okullar açılalı bir haftalık süreyi geride bıraktık. Birçok öğrenci ile birlikte velilerde de heyecan ve telaş bir aradaydı. Çocukların heyecanı; yeni öğretmen, yeni arkadaşlar, yeni bir eğitim yılı iken veliler, “Okul alışverişini nasıl daha kârlı hale getirebilirim, beslenme çantalarını nasıl ekonomik bir şekilde doldurabilirim” telaşındaydı. Çünkü okullardaki kantinler de çarşı pazar da el yakıyor.
Okul çağında çocuğu olanlar ya da bu yollardan geçmiş tecrübeli anne-babalar bilirler ki çocuğu okula göndermekle iş bitmiyor. Okul ihtiyaçlarını temin edebilmek ayrı, sonrasında çocuğun gün içindeki beslenme ihtiyacını karşılayabilmek ayrı. Hepsi aile bütçesini derinden etkileyen konular. Gün içinde okulda olan çocuğun yemek ihtiyacı başlı başına bir masraf. İlkokulda sunulan haftalık beslenme takvimi ise çoğu ailenin altından kalkamayacağı türden. Mevsim meyveleri çarşı pazarda el yakarken velinin muz, armut, üzüm gibi meyveleri alıp çocuğunun beslenmesine koyabilmesi zor. Bir de bu listelerde yer alan bir avuç ceviz, fındık gibi kuruyemişler var ki... Ceviz ve fındığın kilogram fiyatından, her eve giremediğinden haberi olan var mı? Hadi ilkokulu bir şekilde çözebilen veli, artık beslenme çantası götürmek istemeyen ortaokul veya lise öğrencisinde çaresizliği daha derinden yaşıyor. Çünkü okul kantinlerindeki fiyatlar dudak uçuklatıyor. Semtine göre bir su 10 TL, bir tost 30 TL gibi fiyatlara satılıyor. Küçük bir su ve tostla karnını doyurabilecek öğrenci günlük 40 TL harcaması lazım ki bu da haftada 200, ayda 800 TL yapar. Yol ve başka ihtiaçlarını ekleyince bu rakam alır başını gider. Asgari ücretli bir aile için bu rakamlar aile bütçesini zorlayan rakamlar.
Gelelim anaokularına. Bazı anaokullarda sabah ve öğlen olmak üzere yemek veriliyor. Hatta devletimizin okul öncesi yemek desteği vermeye başlamasından itibaren okullarda zengin menü içerikleri bile oluşmaya başlamıştı. Gelgelelim bu uygulama sadece yarım dönem sürdü. Bu yıl anaokulları tam bir belirsizlik ile yeni eğitim-öğretim yılına başladı. Velilere devlet desteğinin geri çekildiği belirtilirken velilerden karşılığında ücret talep ettiklerinde “Okul öncesinde eğitim ücretsiz, devlet para alınmasını yasakladı” gibi dönüşler alıyorlar. Okulda yemeğin çocuklara verilebilmesi için ise okulun bir bütçeye ihtiyacı olduğu unutuluyor. Yemek desteği öyle bir zamanda geri çekildi ki birçok veli, öğrencisini okula yazdırdı ve şartları kafasında oluşturdu. Şimdi okul yönetimi ve veli karşı karşıya bırakıldı.
Beslenme ve sağlıklı yaşam her bireyin ihtiyacı olan temel haklar. Fakat çocuklarımız ne evlerinde ne eğitim hayatlarında ihtiyacı olan besinleri alamıyor. Bu ekonomik çalkantıdan en çok onlar etkileniyor. Gelişimi için ihtiyacı olan süt, peynir, et, balık gibi besinleri tedarik edemiyor. 2023 yılında hâlâ “Okulda beslenme desteği verilmeli mi, verilmemeli mi?” konuşulmamalı. Bu konuları çoktan çözmüş olmamız lazım. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın iyi bir eğitim alabilmesi için elimizden gelenin fazlasını onlara sunabilmemiz lazım. Eğitime en büyük bütçeleri ayırmamız lazım.