Sibel BAY'ın 22 Eylül 2023 tarihli yazısı: Bilinen En Eski Yazar Bir Kadındı

Enheduanna adında bir rahibe, en eski yazar olarak kabul edilen Homeros'tan bin yıldan fazla bir süre önce, şiir ve diğer metinlerin yazarlığını üstlenmişti.

Beş bin yıldan fazla bir süre önce Mezopotamya'nın Sümer bölgesinde yaşayan insanlar, bilinen en eski yazı sistemi olan çivi yazısı ile kayıt tutmaya başladılar. Çivi yazısının ortaya çıkmasından yaklaşık bin yıl sonra Enheduanna adlı bir rahibe bu yazı sistemini yeni bir şekilde kullanmaya başladı. Onun benzersiz metinleri, birinci şahıs yazımının bilinen en eski örneği olarak tarihe geçti.

İngiliz arkeologlar 1927'de onun çalışmalarının kopyalarını yeniden keşfettiler ancak bilim adamlarının Enheduanna'yı metinlerinin yazarı olarak kabul etmeleri onlarca yıl sürdü çünkü bazıları bu metinleri onun yazmadığını iddia etmeye devam ediyordu. Bu metinleri onun yazdığına inanan akademisyenler ise, onun yazılarındaki derin kişisel yansımalara ve bu eserlerin ölümünden çok sonra bile sürekli olarak ona atfedildiğine işaret etmektedirler.

Enheduanna, MÖ 23. yüzyılda Mezopotamya'da dünyaya geldi. Akkadlı Sargon olarak da bilinen, Akad ve Sümer halkını tek bir yönetim altında birleştiren Akad İmparatorluğu'nu kuran kral Büyük Sargon'un kızıydı.

Sargon, Enheduanna'yı Sümer şehri Ur'daki Ay Tanrısı Nanna'nın baş rahibesi olarak atadı. Bir noktada Sümer kralı onu görevden aldı ve sürgüne gitmeye zorladı. Darbeyi ve tanrıça İnanna'ya eski konumunu geri getirmesi için yalvarışını anlatan " İnanna'nın Yüceltilmesi " adlı şiirinde Enheduanna, şu satırlara yer vermişti:

Beni dikenler diyarında gezdirdi.

Kutsal makamımın asil tacını aldı,

Bana bir hançer verdi:

'Bu tam sana göre' dedi.

Kolombiya Üniversitesi'nde Sanat Tarihi ve Arkeoloji profesörü, “Babil Kadınları: Mezopotamya'da Cinsiyet ve Temsil” kitabının yazarı Zainab Bahrani, bu satırları "Çok kişisel bir bakış açısıyla yazılmış" şeklinde yorumlamıştır.

Enheduanna, "İnanna'nın Yüceltilmesi"nde başrahibe konumunu geri aldığını yazarak, bunun gerçekleşmesinde İnanna'ya olan saygılarını dile getirmiştir. Ayrıca şiirinin kompozisyonunu doğum eylemine benzeterek yazmanın yaratıcı sürecini de yansıtmaktadır: "Senin için doğurdum ey yüce hanımefendi, (bu şarkıyı)."

Enheduanna şiir ya da ilahi yazan ilk kişi değildir ancak çalışmasını benzersiz kılan şey, birinci şahıs bakış açısıyla yazması ve eserinin yazarlığını üstlenmesidir. Düzenlediği ilahilerden oluşan bir derlemeye şu açıklamayı eklemiştir:

“Bu tabletin derleyicisi Enheduanna'dır. Kralım, daha önce kimsenin üretmediği bir şey üretildi.”

Enheduanna'nın çalışmasının kalıcı bir etkisi oldu. “Enheduanna ve Mezopotamya Kadınları” sergisinin küratörü Sidney Babcock, "İnanna'nın Yüceltilmesi"nin onun ölümünden sonraki yüzlerce yıl boyunca kâtiplik okullarında gösterilen önemli bir metin olduğunu söylemiştir.

Şiir, aynı zamanda 500 yıldan fazla bir süre boyunca kâtiplik okullarında öğretilen temel bir metin olarak eğitim merkezlerinde gösterilmiş olup şu an söz konusu şiirin bilinen 100 farklı kopyası bulunmaktadır.

Ancak 1927'de eserinin yeniden keşfedilmesinden sonra, Avrupalı akademisyenler onu yazılarının yazarı olarak olmadığını savundular. Bunun birincil nedeni ise o dönemlerde yaşayan kadınlardan pek çoğunun okuryazarlık ile ilişkilendirmemesinden kaynaklanmaktadır. Bugün bile bazı bilim adamları, Enheduanna'nın kendi adını ve birinci şahıs bakış açısını taşıyan eseri yazdığını düşünmemektedirler.