Utku KABAKCI'nın 22 Eylül 2023 tarihli yazısı: Sosyal Sorumluluk Projeleri
Günümüzde açık sistemin bir parçası olan şirketler, sadece üretime odaklanarak ayakta kalamazlar. Bu sebeple firmalar, topluma ve çevreye karşı sorumlulukları olduğunu hesap ederek hareket etmek durumundadırlar. Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin yükselişe geçmesinin arkasındaki en mühim nedenin bu mesuliyet olduğunu söylemek mümkündür.
Kamunun yararını gözetmeksizin faaliyetlerini sürdürmeye çalışan kuruluşların meşruluğu tartışmaya açılır. Bu bakımdan toplumun, şirketleri sosyal sorumluluk projeleri üretmeye zorladığı söylenebilir.
Sosyal sorumluluk projelerini önemli ve faydalı bulanlar olduğu kadar olumsuz eleştiriler yöneltenler de mevcuttur. Şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri ortaya koyarak vergiden muaf olup olmadıkları, kısa vadede olmasa bile tüketicilerde olumlu bir imaj inşa ederek orta ve uzun vadede asıl gayelerinin topluma hizmet değil, yine kâr olduğu veya sosyal sorumluluk projeleri ortaya koyarak başka olumsuz yönlerini örtmeye, gizlemeye çalışıyor olabilecekleri sorgulanmaktadır.
Kurumsal sosyal sorumluluk projelerini masaya yatırırken peşinen şirketlerin yanında ya da karşısında olmak bizi isabetli bir çözümlemeden mahrum bırakabilir. Peki sosyal sorumluluk projeleri değerlendirilirken ölçüt ne olmalıdır? Bence buradaki anahtar kelime “samimiyet”. Niyet okuyuculuğu yapmak yerine sosyal sorumluluk projesinin samimi olup olmadığına bakılmalıdır.
Sosyal sorumluluk çerçevesinde yürütülen projelerde samimiyet, ortaya koyulan çalışmanın sürdürülebilirliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden sosyal sorumluluk projelerindeki en mühim başarı kriterinin sürdürülebilirlik olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Şirketler, toplumun dezavantajlı gruplarına (yaşlılar, engelliler, çocuklar, yoksullar gibi) yönelik sosyal sorumluluk projeleri üretebilirler. Burada önemli olan husus sosyal sorumluluk projesinin diyalog grubunu oluşturanların duygularının yok sayılmaması gerektiğidir. Şirketler, eğer hedefe ulaştıktan (olumlu bir imaj oluşturduktan) kısa bir süre sonra hayatlarına dokunduğu kişileri yalnız bırakırlarsa bu insanların yaşayabileceği psikolojik yıkım büyük olacaktır. Böyle bir yaklaşım ise mevcut sorunu çözmediği gibi yeni bir problem doğurmuş olur. Bu nedenle hayata geçirilen sosyal sorumluluk projelerinin, samimiyet kriteri merkeze alınarak değerlendirilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyim.