Sibel BAY'ın 7 Ağustos 2024 tarihli yazısı: Dijital Bağımlılık Toplumu Nereye Sürüklüyor?
Günümüz dünyasında dijital cihazlar, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar ve internetin sunduğu sınırsız imkanlar, hem kişisel hem de profesyonel yaşamımızda büyük bir yer tutuyor. Ancak, bu teknolojik gelişmelerin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dijital bağımlılığın bireyler ve toplum üzerindeki olumsuz etkilerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Peki, dijital bağımlılık toplumu nereye sürüklüyor?
Dijital bağımlılığın en belirgin etkilerinden biri, sosyal ilişkilerin zayıflaması. İnsanlar, yüz yüze iletişim yerine, dijital platformlar üzerinden iletişim kurmayı tercih ediyor. Bu durum, sosyal becerilerin zayıflamasına ve insanların yalnızlaşmasına yol açıyor. Özellikle genç nesil, sanal dünyada geçirdiği zaman nedeniyle gerçek hayatta sosyal etkileşimlerden uzaklaşıyor ve bu da sosyal izolasyon riskini artırıyor.
Dijital bağımlılık, psikolojik sağlık üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor. Sürekli olarak ekran başında zaman geçirmek, stres, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunların artmasına neden olabiliyor. Sosyal medyada sürekli olarak diğer insanların hayatlarını takip etmek, kıyaslama ve yetersizlik hissini tetikleyerek özgüven eksikliğine yol açabiliyor. Ayrıca, dijital cihazların yaydığı mavi ışık, uyku düzenini bozarak uyku sorunlarına neden olabiliyor.
Dijital bağımlılığın fiziksel sağlık üzerinde de olumsuz etkileri bulunuyor. Uzun süre ekran başında oturmak, boyun, sırt ve göz ağrılarına neden olabiliyor. Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı, obezite ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Çocuklar ve gençler arasında artan dijital cihaz kullanımı, erken yaşlarda duruş bozukluklarına ve kas-iskelet sistemi sorunlarına zemin hazırlıyor.
Dijital bağımlılık, iş verimliliğini ve üretkenliği de olumsuz etkiliyor. Sürekli olarak sosyal medya, oyunlar veya diğer dijital platformlarla meşgul olmak, iş yerinde odaklanma sorunlarına yol açabiliyor. Çalışanlar, görevlerine odaklanmakta zorlanıyor ve bu da iş performansının düşmesine neden oluyor. Ayrıca, sürekli olarak e-posta ve mesajlara yanıt verme ihtiyacı, dikkat dağınıklığına ve işlerin aksamasına yol açabiliyor.