Handan IŞIKSAL'ın 19 Mart 2024 tarihli yazısı: Gelecek Kaygısı
Her genç, gelecekte nerede olacağı üzerine hayaller kurar. Hayallerinde kendini bazen olmak istediği yerde bulur, bazense olmak istemediği yerde. Yapmak istemediğimiz bir meslek, kötü yaşam koşulları üzerine duyduğumuz kaygı, büyük umutsuzluklar yaratır.
Hedeflerimize ulaşmak için yürüdüğümüz yolda ilerleyebilmek, güzel bir sonun varlığına olan inancımızla mümkündür. Bu inancı kaybettiğimiz takdirde katedeceğimiz yolun sonu ulaşılmaz gözükecektir. Bahsettiğim şey, gelecek kaygısı; günümüz toplumunun en önemli sorunlarından bir tanesidir.
Gelecek kaygısının ana nedeni her bireyde farklı olsa da ortak temel sebepler vardır. Bu kaygılar; ekonomik belirsizliklerden işsizlik tehlikesine, iklim değişikliğinden sağlık sorunlarına kadar geniş bir yelpazede kendini göstermektedir.
Kaliteli bir hayat ancak ideal çalışma koşullarıyla mümkündür. Mutlu olmak için sevdiğimiz mesleği yapmak, istek ve ihtiyaçlar için verilen emeğin karşılığında maaş almak, kendimize ve ailemize ayıracak yeterli vakit bulabilmek, stressiz bir yaşam için gereklidir.
Özellikle ekonomik dalgalanmalar ve işsizlik oranlarındaki artışlar gibi faktörler, bireylerin geleceklerini planlama konusunda zorluklar yaşamalarına neden olmaktadır.
Geleceğe dair kaygıların giderek artmasıyla birlikte bireylerin psikolojik ve duygusal sağlıkları olumsuz yönde etkilenmektedir. Gençler umutsuzluk içinde hedefleri olmadan eğitim hayatlarını sürdürmektedir. Gelecek kaygısı yalnızca bireylerin değil, toplumun refahı üzerinde de olumsuz etkilere sahiptir.
Bu kaygılarla başa çıkabilmek için öncelikle aile ve öğretmen desteği önemlidir. Bireylerin, kendilerini devamlı geliştirmesi ve yeniliklere açık olması gerekir. Yeni beceriler kazanmak, öz güven ve motivasyon kazandırma konusunda oldukça etkili olmaktadır.
Gelecek kaygısı, hedeflerimizin ve hayallerimizin en büyük düşmanıdır. Bir şeyin, o şeyi istemekle ve çabalamakla mümkün olacağı unutulmamalıdır. Çünkü her çabanın güzel bir sonucu elbet vardır.