Burak BALCI'nın 31 Aralık 2023 tarihli yazısı: Genetik Mühendisliği ile İnsan Organları Yeniden Üretilebilir mi?

Genetik Mühendisi Dilara Sarı ile olan sohbetimize  kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Bir önceki röportajımızda;

“Genetik biliminde son yıllarda yaşanan en önemli gelişmeler nelerdir, genetik bilimi ile insan ömrünü uzatmak mümkün müdür ve genetik bir müdahale ile hastalıklar önceden önlenebilir mi?” gibi birbirinden önemli ve çarpıcı konuları konuştuk.

Merak edenler bir önceki yazımızdan sohbetimizin ilk bölümünü okuyabilirler…

 Bir önceki röportajı okumak için linke tıklayınız

Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.

Burak BALCI (B.B): Zekânın insan genetiği ile bir ilgisi var mıdır?

Dilara SARI (D.S): Zekâ çok geniş bir kavram ama elbette genetik ile ilişkili. Zekâ ortalama %50 genetik faktörlerden etkileniyor, bilim insanları binden fazla gen ve gen bölgesini zekâ ile ilişkilendirdi. Geri kalan kısımda çevresel faktörlerin de çok önemli olduğu biliniyor. Eğitim, yetiştirilme şekli ve sosyal ilişkiler zekâyı etkileyen önemli faktörlerden. Sonuç olarak hem genetik hem çevresel faktörler ışığında şekilleniyor diyebiliriz.

(B.B): GDO'lu gıdalar, genetiğimiz üzerinde nasıl bir etkiye sahiptir?

(D.S): GDO açılımı genetiği değiştirilmiş organizma, kulağa pek hoş gelmediğinin farkındayım lakin GDO’lu tohumlar tarımda verimliliği artırmak adına üretildi. Küresel Isınmaya bağlı sıcaklık değişimleri alınan mahsulün verimini azaltınca bilim insanları bu konu üzerinde çalışmaya başladı. Biyoteknoloji kullanılarak meyve sebzelerin raf ömrü uzatılır, mahsul artırılır, besin içeriği zenginleştirilir ve alerjen maddeler azaltılır. Bu gıdaları tüketmenin genetiğimize bir etkisi ve zararı yoktur.

(B.B): Genetik Mühendisliği ve kök hücre ile insan organlarını yeniden üretmek mümkün müdür?

(D.S): Evet gelecekte mümkün olacaktır. Kök hücre mitoz bölünen her hücreye dönüşebilme özelliği taşıyan eşsiz bir hücre tipidir. Embriyonik ve Somatik olarak ikiye ayrılmaktadır. Embriyonik kök hücre henüz gelişmeye başlamamış 50-150 hücreli embriyodan elde edilir. Somatik kök hücre gelişmiş insan vücudunda çok az bulunmakla beraber en çok kemik iliğinde görülmektedir. Ayrıca kök hücre olmayan hücreler yeniden programlanarak kök hücreye dönüştürülebilir ve kullanılabilirler. Bu kök hücre tipine İndüklenmiş Kök Hücre denir.  Shinya Yamanaka ve John Gurdon bu keşif ile 2012 yılında Nobel Fizyoloji ve tıp ödülünü kazanmıştır. Kök hücre ile organ yenileme ve üretme çalışmaları devam etmekle beraber en önemli gelişme organoidlerdir. Organoidler pluripotent kök hücre ile üretilen minik organcıklardır. Bu teknoloji sayesinde retina, beyin, böbrek, karaciğer organoidleri üretilmektedir. Yakın zamanda üretilen bir beyin organoidi 2 adet ışığa duyarlı göz geliştirmiş, kalp organoidinin ise kalp gibi atması sağlanmıştır. Henüz bizim organlarımızın gerçek boyutu kadar bir üretim söz konusu değil, organoidler epey küçük ve petri kabında muhafaza edilmekte. Gelecekte organ üretimindeki gelişmeler için önemli bir basamak olduğunu düşünüyorum.

(B.B): Özellikle eklemek istedikleriniz…

(D.S): Eklemek istediğim bir konu ise genetik taşınan hastalıklar. Ortalama 8 bin civarında nadir genetik hastalık bulunmaktadır. Nadir olarak adlandırılsalar da Türkiye’de her 16 kişiden birinde gözükmektedir. Dünyada ise ortalama 350 milyon kişide nadir hastalıklar gözlemlenmektedir. Bu hastalıklar aynı zamanda kişiler tarafından taşınabilir, taşıyan birey taşıyıcı olduğunu bilmez. Genetik testlerin toplumda az bilinmesi, bu sebeple taşıyıcı ve hasta bireylerin ebeveyn olması nadir genetik hastalık sayısını artırmaktadır. Ayrıca akraba evliliği bu artışta büyük rol oynuyor. Aynı genetik geçişe sahip bireylerde olası taşıyıcılık ihtimalinin artması ile akraba evliliği genetik açıdan riskli bir durum oluşturuyor.

-Her 40 kişiden biri SMA taşıyıcısıdır. 2 taşıyıcı bir araya geldiğinde çocukları %25 ihtimalle hasta doğuyor.

-Çoğu insan en az 4–6 genetik hastalığın taşıyıcısıdır. Genin diğer kopyası normal çalıştığından taşıyıcıların çoğu sağlıklıdır ve taşıyıcı olduklarını bilmezler.

Yeni bir düzenleme ile yeni evlenecek çiftlerde SMA taraması zorunlu hale geliyor, umarım ilerleyen zamanlarda kapsama daha fazla hastalık eklenir. Ayrıca sadece yeni evlenen çiftler için değil her çocuk sahibi olmak isteyen çift için zorunlu hale gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

(B.B): Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

(D.S): Ben de bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Umarım faydalı olur.

           (Genetik Mühendisi Dilara Sarı)