Burak BALCI'nın 1 Ekim 2023 tarihli yazısı: Godot'yu Beklerken!
‘Godot’yu Beklerken’ Samuel Beckett’in en ünlü oyununun adıdır. 1948 yılında Fransızca olarak kaleme alınmış, 1953 yılında sahnelenmiş ve kazandığı ünle birlikte İngilizce’ye çevrilerek bir klasik halini almıştır.
Hikâye, oyunun kahramanları Vladimir ve Estragon’un etrafında şekillenir.
Hikâyemizin bu iki kahramanı, bir rutin halinde her gün bir araya gelirler.
Bir ağacın dibine oturarak Godot’u beklemeye koyulurlar.
Godot isimli bir kişinin veya bir şeyin gelip kendilerini kurtarmasını beklerler…
Oyunda hiçbir eylem yer almaz.
Anlamsız ve sade bir bekleyiş vardır.
Boyun eğmiş, çaresiz ve güçsüz bir bekleyiş…
Sorgulamadan ve kayıtsız bir şekilde Godot’u bekler dururlar.
Oyun böyle sürüp gider.
Fakat oyunun sonunda Godot bir türlü gelmez. Çünkü Godot diye bir şey veya kimse yoktur ve muhtemelen hiç olmayacaktır!
Aslında oyunun içinde çok ince ve önemli mesajlar vardır. İkili arasında anlamsız gibi görünen ama zekice işlenmiş diyaloglar, okuyucuyu düşünmeye ve sorgulamaya iten derin bir anlam taşır.
Atalete kapılmış, isteksiz, gelmeyecek bir kurtarıcıyı bekleyen insanların hayal ettikleri nesne veya kişilere bel bağlamaları oyunda ustaca dile getirilir.
Sayıları azımsanmayacak pek çok kişi de emek vermeden, özveride bulunmadan, çalışmadan, ter dökmeden bir kurtarıcının kendilerinin kurtarmalarını bekleyip dururlar.
Tıpkı Godot’u bekler gibi…
Beklemeye devam edenler için büyük bir ihtimalle hiçbir şey değişmeyecek. Godot gelmeyecek, doğru zaman ve şartlar asla oluşmayacak.
Amerikalı Yazar Napoleon Hill’in şu sözleri uygun zamanın gelmesini bekleyenler ve atalete kapılanlar için bir rehber niteliğindedir:
“Beklemeyin doğru zaman asla gelmeyecek. Nerede duruyorsanız oradan başlayın ve elinizde hangi araç varsa onlarla çalışın. Daha iyilerine, yolun üzerinde nasıl olsa rastlayacaksınız.”
İçinde bulunulan zaman harekete geçmek için en uygun ve kıymetli an olabilir.
Bunu bilemeyiz.
Bilmek için yola çıkmak gerekir. Diğer tercih ise Vladimir ve Estragon’a katılıp Godot’u beklemektir.
Tercih sizin!