Handan IŞIKSAL'ın 15 Şubat 2024 tarihli yazısı: Kokuların Hatırası

Duygularımızın bir parçası olan kokular, direkt olarak beynimizin limbik merkezine iletilmektedir. Yani kokular, duygularımızın tetikleyicisi konumunda olabilir. Bizleri derinden etkileyen en hassas duyumuzun, günümüzde kişilerin eş seçimlerinde bile etkisi olabileceği fikrindeyim.

Kokular bizi geçmişe götüren bir zaman makinesi görevindedir. Bazı anılara, anlara olan özlemi artırırken aynı zamanda hayalimizde yeniden yaşamaya doğru sürükler. Kimilerini lavanta, kimilerini nergis, kimilerini ise hanımeli kokusu çocukluğuna doğru bir yolculuk yaptırır. Bizi cezbeden bir kokuyla karşılaştığımızda bunu başkalarına tarif etmemiz pek mümkün olmaz. Bazı kokuların çeşitli duygularımızı harekete geçirme güçleri de vardır. Hoş kokuların olumlu duygularımızı uyandırıyor olması, insanlara yaklaşımımızı da etkileyebilmektedir. 

Lavanta kokusu, rahatlık ve sakinlik; narenciye kokusu, canlılık ve enerji veriyor. Doğada bulunan her güzel kokunun; insanı huzura kavuşturma, dinlendirme, sakinleştirme gücü vardır. Ormandaki yağmur ve ağaçların birleşiminden yayılan kokuyu sevmeyen var mıdır? Tabii herkesin zevkleri bu konuda da farkılılaşıyor. Bir annenin en sevdiği koku, bebeğinin kokusudur. Bebeği ne kadar büyürse büyüsün, o koku, onun için bir hatıradır.

Sevdiklerimizin kokusuna nerede rastlarsak rastlayalım tanırız. Bazı anılar unutulmuş da olsa aldığımız bir koku, bizi bambaşka bir yere sürükleyebilir. Kokuları, istediğimiz duygu durumunu yaratmada bir araç olarak kullanabiliriz. Duygu durumumuzu biraz da olsa kontrol etmenin basit bir yolu denilebilir.

Zaman gelir geçer, anılar unutulur. Geçmişe bambaşka bir yöntemle ufacık bir iz bırakmak için kokularımızın bırakacağı hatıralardan faydalanmayı unutmayalım.