Tahir ERDEM'in 24 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Mama Lobisi Bu Yasaya Karşı
Hükûmet tarafından çıkarılmaya çalışılan başıboş hayvanlara yönelik yasaya karşı mama lobisi yine ayağa kalktı.
Benzemek için can attığımız medeni(!) Batı’da Asla rastlama şansınız olmayan sokak köpekleri, 55 kişinin hayatına mâl olmasına rağmen belli çevreler bu yasa çıkmasın diye ellerinden geleni yapıyor.
Sokakların köpeklerden temizlenmesi gerekliliği, sağduyu sahibi olan bütün insanlarımızın ortak görüşü. Ama gerek mama lobisi gerekse bu hayvanları kullanarak para toplayanlar konuyu yine çarpıtıyor. Sokak hayvanları üzerinden rant elde etmek şu anda çok ballı bir sektör hâline gelmiş durumda.
Bazı gruplar ve bu gurupların kullandığı kişiler, bu hayvanları kullanarak gayri resmi olarak para ve yardım topluyor. Doğal olarak da toplanan bu yardımların ne kadar olduğu, nereye harcandığı da meçhul olarak kalıyor.
4 bakanlığımızın ortak olarak hazırladığı rapora göre son 5 yılda iç piyasada 36 milyar liralık köpek maması üretildiği, 48 milyar liralık da köpek maması ithalatı yapıldığı belirtiliyor ve bu sadece kayıt altına alınabilen, mama için geçerli olan rakam. Kayıt dışı üretim ve diğer kalemleri de kattığınız zaman 150 milyar liralık bir sektör söz konusu.
Bu rant grupları her türlü imkânı kullanarak sıradan insanları manipüle edip sokakları hayvan egemenliğine bırakmak istiyor. Çevrenize şöyle bir bakın; adım başı veteriner, adım başı pet shop, arz talep meselesi çünkü.
Bu lobicilerin bazı dernekleri, işleri büyütmüş durumda. Sahipsiz, başıboş kopekleri beslemek için belli belediyelerle anlaşıp mahallelerde kendi adamlarını görevlendiriyorlar, belediyeler de bunlara ödeme yapıyor.
Bu hayvanseverler(!) köpekler bol bol mama yesin, hiç aç kalmasın, tüm mamaları bitirsin, daha çok mama satılsın diye ellerinden geleni yapıyor, karsı çıkanı da direkt hayvan düşmanı olarak damgalıyor.
Köpeklerin olmazsa olmaz şekilde kuru mamayla beslenmesi gerekliliği konusunda yazılı olmayan ama aksi iddia edilemez şekilde fikir birliği içinde olan bu lobiciler, söz konusu hayvanların kısırlaştırılması olduğunda ise yeri göğü inletiyor. Hep beraber kısırlaştırmaya da karşılar. Neden? Köpekler bol bol üresin ki daha fazla mama satılsın.
Bırakın çocuklarımızı tek başlarına bir yere göndermeyi, kendimiz bile bir yere giderken endişe eder hâle geldik. Bir köpek herhangi bir sebepten size havlasa, sürü hâlinde üstünüze saldırmaya başlıyorlar. Gece vakti motokuryelerin çektiği cefaya sizler de şahit olmuşsunuzdur. Zavallı gençler, köpek çetelerinden dolayı şehrin bazı sokaklarından geçemiyorlar bile.
Durum gerçekten kritik bir eşiğe gelmiş durumda. Aynı raporda, son 20 yılda 4 milyonu aşkın kuduz riskli temas, 30 adet kuduz vakasının meydana geldiği bilgisi var.
2023 yılında kuduz riskli temas sayısının 437 bine çıktığına da dikkat çekilen raporda Emniyet Genel Müdürlüğü verileri doğrultusunda vaka verilerine göre; 3 bin 534 trafik kazası, 55 ölüm gerçekleşmiş durumda. Sadece son 5 yılda hayvana çarpma şeklinde; 3 bin 534 trafik kazası, 55 ölüm, 5 bin 147 yaralanma vakası meydana gelmiş.
Sorunun ekonomik boyutuna değinilen kısımda ise valilik ve yerel yönetimlere açılan 88 tazminat davası olduğu, Sağlık Bakanlığı verilerine göre, hayvanlar tarafından saldırıya uğrayan vatandaşlara 707 milyon TL değerinde kuduz aşısı yapıldığı belirtiliyor. Giden bizim insanımızın canı olduğu gibi yapılan harcamalar da bizim milli servetimizdir.
Hükûmet tarafından çıkarılmaya çalışılan yasayı desteklemek, meclisteki bütün partiler için bir görev hâline gelmiştir. Bugün müdahale edilmediği takdirde yarın çok geç kalmış olabiliriz, onun için lütfen yasa önünüze geldiğinizde sağduyunuzun sesini dinleyin.
Hayvan haklarını, insan hayatının önüne koyarak hayvansever olunmadığı gibi, bu durum, medeni toplumların oluşumuna da aykırıdır.