EYLEM ESEN ARABACI'nın 31 Ocak 2024 tarihli yazısı: "Sevgi Soysal’ın Eserlerindeki Ankara Yansımaları"
Ankara birçok yazar ve şair için ilham kaynağı olan bir ildir. Kentin her sokağında neredeyse bir şairin veya yazarın tarihi izlerini hissetmek mümkün. Taşlarda ve yapılarda gezinen tarih, aynı zamanda insanların hafızalarında da saklıdır. Özellikle Sevgi Soysal’ın eserlerinde can bulan Ankara, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan bu eşsiz kalemin ruhunu yakalar.
Sevgi Soysal eserlerinde şehrin beton yığınları içerisinde kaybolmuş insanların iç dünyalarına dokunmasıyla bilinir. Onun güçlü kaleminden çıkan bu eserler ve karakterler, Ankara’nın sert rüzgarlarıyla şekillenir ve monoton yaşamın çelişkilerini yansıtır.
Sadece bir coğrafya olarak işlemez Soysal Ankara’yı. Onun için insanın yalnızlığına dair bir metafordur aynı zamanda. "Yenişehir'de Bir Öğle Vakti" ve "Yürümek" gibi eserlerinde, şehrin karmaşası içinde kaybolan bireylerin iç dünyalarına odaklanır. Duvarların ardında gizlenen hikayelerini anlatır, insanların birbirine yabancılaşmasını konu alır. İnsanların umutlarını, hayal kırıklıklarını ve mücadelelerini işleyen Sevgi Soysal, hayatta kalmaya çalışan insanların portrelerini işleyen karakterler yaratır.
Abay Kunanbay Caddesi’nde yer alan evinde romanlarını kaleme alan Soysal, o sokaklarda dolaşırken eserlerinin rüzgarını hissettirir ve insanların iç dünyasındaki çığlıkları duymamızı sağlar. Bazen o sokaklarda yürürken, Sevgi Soysal’la karşılaşmanın hayali ile yürürüm hatta. Bana gerçek hayatın anlamını hatırlatan bu yazarın kaleminden çıkan eserleri okumanız ve size de benzer hisleri yaşatması dileğiyle…