EYLEM ESEN ARABACI'nın 30 ARALIK 2023 tarihli yazısı: Türkiye'de Sosyolojinin Gelişimi: Batılılaşma Süreci
Türkiye'de sosyoloji, batılaşma sürecinin Osmanlı İmpartorluğu'ndaki bir süreci olarak doğmuş, Ülkenin modernleşme çabalarında etkin bir rol oynamıştır. Bu dönemde Osmanlı memur aydınları batılılaşma sürecini devletin kurtuluşunun bir parçası olarak görmüştür. Modern sanayi toplumunun bilimi olarak adlandırılan ve kabul edilen sosyolojinin devletin kurtuluşunda önemli bir rol oynayacağını inanılmıştır. Jöhn Türkler adı verilen bir grup, bu bağlamda batıda, önde gelen sosyoloların yazıları ve sosyolojide gelişen gelişmeleri, Osmanlı Devleti'nin ihtiyaçlarını ve şartlarını gözeterek hızlıca Türkçe'ye çevirmeye çalışmışlardır.
İlk sosyoloji kürsüsü ise Türkiye'de Ziya Gökalp tarafından kurulmuştur. Kürsüyü kuran ve ders veren isim olarak öne çıkan Ziya Gökalp, Türkiye'de Türk toplumunun yapısını anlama ve modernleşme sürecine uygun hale getirme, entegre etme gibi çabalarla sosyolojiyi kullanmıştır. Türkiye'deki sosyolojinin yolcuğuna Ziya Gökalp'e ek olarak Mehmet Sebahattin Bey'in de etkisi çok büyük olmuştur. Prens Sabahattin olarak bilinen Mehmet Sabahattin Bey, sosyolojik yaklaşımları ve Osmanlı'nın kuruluşuna dair önerileriyle gündeme gelmiş ve dikkat çekmiştir. "Türkiye Nasul Kurtarılabilir?" eseriyle ise Türkiye sosyoloji tarihine ve döneme iz bırakmıştır. Aynı zamanda Prens Sabahattin, İttihat ve Terakki Fırkası'nın kurucularındandır. Toplumları kamucu ve bireyci toplumlar olarak ikiye ayırarak dikkat çeken bir sınıflandırma yapmıştır.
Türkiye'de sosyolojinin bu erken dönemleri, hem bilimin yaygınlaşmasında hem de ülkenin modernleşme çabalarında kilit bir rol oynamıştır. Bu dönemdeki düşünce akımları, sosyolojinin Türk toplumu üzerindeki etkilerini derinleştirmiş ve disiplini ülkede kök salmıştır. Hala tüm üniversitelerde sosyal bilimlerin kilit disiplini olarak öne çıkmakta ve ülkemizde yetişen sosyologların yetişmesini sağlamaktadır.