Handan IŞIKSAL'ın 27 Şubat 2024 tarihli yazısı: Ufak Tefek Sıyrıklar
Hayat, üzerimizde bazen büyük yaralar ama çoğunlukla ufak tefek sıyrıklar bırakıyor. Büyük yaralar bizden bir şeyleri alıp götürürken sıyrıklar bize onları sarıp iyileştirmemiz için fırsatlar yaratıyor.
Her birimizin yaşam sınavı birbirinden tamamen farklı fakat benzer de. Kimimiz düştüğümüz yerden alırız yaralarımızı, kimilerimiz başkalarının hatasıyla... Kırık bir kaldırım taşına takılıp düştüğümüzde, aynı yoldan geçerken o taşa takılmamaya, düştükten sonra daha fazla dikkat etmeye başlarız. Bacağımızdaki sıyrıklar bize kaldırım taşını değil, hatalarımızı hatırlatır. Elbette suçu kaldırım taşında buluruz ama bir yanımız dikkatsizliğimizin her zaman farkındadır. Kabullenmek, sıyrıklarımızı iyileştirme ve her bir düşüşten ders alma fırsatı sunar.
Büyük yaralar almayan kişiler şanslıdır benim gözümde. Hayat kimilerinden bir şeyleri alıp götürürken onlara, kıymetini bilmeyi öğretir. Bir şeyi kaybetmeden kıymetini anlamak büyük şanstır.
Sıyrıklar hayatın kaçınılmaz gerçekleri gibidir. Küçük olarak gördüğümüz bu acılar aslında büyük direnç kazanma sürecimizdir. Herkesin anlatacak bir hikâyesi, sıyrık izi vardır. Derin izler bırakan sıyrıklar ya da izi kalmayanlar...
Her acı, atlatılmış bir derstir ve bir hikâye anlatır. İnsana, nelerin üstesinden gelebileceğinin göstergesi niteliğindedir. Yolumuza devam ederken aldığımız yaraları hatırlayarak devam etmek, yeni bir yara almayı önleyemez ancak bizleri geçmişte aldığımız bir yaranın aynısını almayacak kadar tecrübeli kişiler yapar.
Bu hayat yolculuğunda ufak tefek sıyrıklar aldığınızda, üzülmek yerine değer bilin. Hayat size küçük sıyrıklarla büyük dersler veriyor.