Furkan ERKAN'ın 26 Şubat 2024 tarihli yazısı: Instagram Reelsları Hayatımızın İçinde

Instagram reelsları tam da başlıkta belirttiğim gibi hayatımızın merkezine oturmadı mı sizce de?

Evde, iş yerinde, otobüste, okulda, metroda, sıra beklerken, yemek yerken ve tabii ki uyumadan önce…

Instagram’da reels izlemediğimiz tek bir gün yok sanırım.

Aslında Instagram reelsları konsept olarak yeni değil. Çünkü öncesinde olduğu gibi Youtube hala aynı görevleri yapmaya devam ediyor.

Ama kabul edelim Youtube da Instagram’ın erişilebirliği ve videoların her zevke hitap eden dinamik, komik ve hızlı taraflara sahip olması açısından, biraz gerisinde kaldı. Hatta sırf ondan etkilenerek videoculuk anlayışını ‘’Short’’lara çevirdi.

Neyse çok uzatmadan konumuza dönelim.

Instagram reelslarında en çok karşımıza çıkan videolar, elbette en çok takip ettiğimiz ve beğendiğimiz hesaplar doğrultusunda algoritmanın özenle seçtikleri oluyor.

En azından benim algoritmama göre ya böyle okkalı söylenmiş bir laf/replik ya da mizahi anlara çok fazla denk geliyorum.

İşte bu noktada mizahi anlar olarak belirttiğim reelsların son birkaç aydır çok enteresan ve dikkat çeken bir tarafını fark ettim.

İzlediklerimin neredeyse hepsinde güldürmekten ziyade, yapılmış bir tespit daha çok öne çıkıyor.

Ama bu öyle alelade yapılmış, genelleyerek ortaya konulmuş bir tespit değil.

Aslında günlük hayatımızda en çok güldüğümüz espri, sahne ya da diyaloglarda dikkat edin az da olsa bir yaşanmışlık payı vardır. Çünkü güldüğünüz şeylere daha fazla reaksiyon verdiğinizde bu mutlaka ya sizin de başınıza gelmiştir ya da çok tanıdık bir hisse kapılmışsınızdır.

Reelslardaki komik videolarda bu ‘’tespit eşiği’’ bana kalırsa son yıllarda inanılmaz derecede aşılmış durumda. Ortada bir tespit var ama diğer yandan bu artık yaşanmışlığın da ötesine geçip, daha dün yaşadığın bir anın neredeyse aynısını 30 saniye içinde tekrar deneyimlemek gibi.

Özellikle 90’lı yılların sonlarında Truman Show ve The Matrix gibi filmlerle, algılarımıza kolektif bir şekilde ‘’Yaşadığımız dünya gerçek mi?’’, ‘’Biz şu anda simülasyonda mıyız?’’ gibi sorgulamaların yerleştiğini hesaba katarsak, bir benzerini de özellikle bu reelslarda yeniden yaşadığımızı hissediyorum.

Yakın arkadaşımın bildiğim bir özelliği, iş yerinde yaşadığım bir olay veyahut alışkın olduğum bir süreç saatler sonrasında anında neredeyse aynı davranış, söz ve durumlarla karşıma çıkıyor. Bu bazen zamanında yayınlanmış bir dizi/filmden ya da yeni yapılmış bir videoda meydana geliyor.

Üstelik videolar bu haliyle izlendiğinde, bunu yaşayan birine gerçekten daha da komik geliyor. Ama dediğim gibi bu komik olmanın ötesinde reelsların sanki bir kamera gibi hayatımızın da içinde olmasından kaynaklı.

Özellikle şu sıralar The Mandalorian dizisinde tanınan ve ünü diziyi de aşan ‘’Baby Yoda’’nın kullanıldığı ve Z jenerasyonunun yaşamına selam çakan reelslar, bu jenerasyonun dışında gerçekten bizim ailemizde de yaşanmış komik anlarla dolu. Öyle tespitler var ki seçilen karakterler ve onların ağzından çıkan sözler bile aynı!

Eminim sizin de vardır hani şu sosyal medyadan türeyen ‘’Şunu şunu yapınca ben’’, durumunu karşılayan reelslar. Ve her gördüğünüzde de onu şıp diye anlayıp kahkahalara boğulacak bir aile bireyi ya da arkadaşa göndermek için de yanıp tutuşuyorsunuz. Merak etmeyin yalnız değilsiniz.

Sözün özü Instagram reelsları özellikle son 1-2 senedir, e-ticaret ve yemek sitelerinin hemen ağzımızdan ‘’Ham’’ kelimesini duyar duymaz karşımıza hamburger çıkarması gibi, bizim de hayatımızda yaşanan olayları revize edip ilginç bir dejavu yaşatıyor.

Peki siz en son hangi Instagram reels'ını izlediğinizde ‘’Aha bu ben!’’ ya da ''Bu gerçekten yaşandı!'' dediniz?