Furkan ERKAN'ın 29 Nisan 2024 tarihli yazısı: Işıkların Psikolojik Etkisi
Neredeyse her köşe yazımın konusu iş dönüşleri sonrası yapılanlarla alakalı, bunun farkındayım.
Ama ne yapalım hayatın esas başladığı kısım da burası.
Size kalan vakti nasıl değerlendireceğinize ya da kafanızı boşaltacağınıza kendiniz karar veriyorsunuz.
Genelde de iş çıkışı çoğu insan, eğer özel bir buluşma ya da uğraması gereken bir yer yoksa soluğu evde alıyor.
Şöyle bir uzanma, TV izleme, yemek yeme gibi çok geçici ve basit de olsa günü bunlarla kapatıyoruz.
Ama bir de işin başka bir boyutu var.
Evdeki ışık faktörü.
Kullandığınız ampullere, lambalara hiç dikkat ettiniz mi?
Daha çok hangi tonda ışıklarla evinizi aydınlatıyorsunuz mesela? Çok fazla her yerin ışığını açıyor musunuz ya da?
Tasarruf konusuna girmeyeceğim ama kullandığınız her odanın ışığı açıksa ve 2-3 de ampul / lamba tüketiyorsanız bir noktada kendinizin de tükendiğini fark edeceksiniz...
Doğayı koruyan, enerji tasarrufu sağlayan biraz sarmal yapıdaki bembeyaz lambalar bu açıdan iyi olabilir ama dinlendiğinizi düşünürken sizi daha da fazla yoruyor. Baş ağrısıyla beraber gerginliğe bile yol açabilir.
Aynı şekilde sapsarı tungsten ampuller... Bu lambanın altında en fazla 1 saat vakit geçirseniz erkenden uyuklamaya başlayacaksınız.
Peki neden böyle bir etkileri var? Başlıkta da belirttiğim üzere biraz fiziksel biraz da psikolojik açılardan kaynaklı. Ama bunlarla da geçiştirilebilecek bir mesele değil.
Gün içinde bindiğiniz toplu taşımalar, girdiğiniz AVM'ler, kafeler hepsinde bu iki lambadan biri yoğun şekilde kullanılıyor. Bir de bu ışıklara yoğun gürültü ve rahatsız edici müzikle birlikte maruz kalıyoruz. Yani bir nevi bizde yaratacağı etki Pavlov'un köpeği deneyinde olduğu gibi yaşanıyor.
Haliyle aynı atmosferi evlerimize taşıyınca daha sinirli, daha yorgun olmamız, uyku kalitemizin düşmesi yüksek ihtimalle bundan kaynaklanıyor.
Dolayısıyla ışığın psikolojik de olsa bizi rahatlatmasını istiyorsak daha düşük tonda ve avize gibi her yeri aydınlatacak, en az 3-4 ampulün tüketildiği sistemler yerine ayaklı abajurları tercih etmek daha iyi olacaktır. Bunun için de en ideal renk olarak sarı ya da kırmızının loş olan versiyonlarıyla hayat kaliteniz açısından bir fark yaratabilirsiniz.
Kimisine romantik gelir ama her yönden tasarruf sağlamak amaçlı küçük mumluklar da yakılabilir.
Velhasıl evinizde rahatlamanın bir yolu da doğru ışık kullanımından geçiyor. Ama bunun için de tembellik edip komple de ışıksız kalmayın.
En azından uyuma anınızın olmazsa olmazı melatonin faktörü devreye girene kadar...