Betül Gökçe AKGÖL'ün 13 Eylül 2024 tarihli yazısı: "Umudun Sessiz Filizlenişi"
Bazen hayat, ağır bulutların altında kalan bir şehir gibi görünür. Yağmur hiç dinmeyecek sanırsın, gökyüzü hep gri kalacak. Oysa her bulutun ardında bir güneş vardır; görmesen de oradadır. Bir fırtına ne kadar sert eserse essin, ardından gelen sakinliğin tadı bambaşkadır.
İçinde büyüttüğün umut, tıpkı toprağın altındaki bir tohum gibidir. O tohum bazen karanlıkta, bazen sessizlikte, bazen de yalnızlıkta büyür. Fakat eninde sonunda filiz verir. Umudun filizlenmesi için ille de parlak güneşler gerekmez, bazen yağmurun soğuk damlaları bile o filizin yeşermesine katkı sağlar.
Her yeni gün, sonsuz ihtimallerle dolu bir kapıdır. Henüz adım atmadığın o sabahlarda, seni bekleyen sürprizler vardır. Belki bir çiçeğin açışını göreceksin, belki bir dostun sesi kalbini ısıtacak, belki de hiç beklemediğin bir anda içindeki ışığın ne kadar güçlü olduğunu fark edeceksin.
Umudu yitirmemek, geleceğin sana sunduğu tüm güzelliklere kalbini açık tutmaktır. Kışın en uzun gecesi bile sabaha çıkar; aynı şekilde en zor anlar bile bir gün yerini feraha bırakır. Önemli olan, o sabahı beklerken içindeki inancı canlı tutmaktır.
Her şey geçer. Zor zamanlar da. Ama umudu yeşerten şey, senin bakışların, kalbindeki cesaret ve yüreğinin derinlerinde taşıdığın inançtır.