Elif Aydın'ın 9 Ocak 2023 tarihli yazısı: Z Kuşağı

Bu haftaki köşe yazımda sizlerle gençlerin üstüne yüklenen ağır sorumluluklardan konuşmak istiyorum. Herkes Z kuşağını fazla isyankâr hatta saygısız olarak adlandırıyor. Bir de her şeyi hızlı tükettiklerinden söz ediliyor. Z kuşağı oy kullanmamalı diyenler bile var.

Şimdi sizce gerçekten Z kuşağı böyle mi? Hepimizin bildiği üzere tüketim toplumunda yaşıyoruz. Teknoloji her geçen gün hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu gençler internetin olduğu bir ortamda dünyaya geldi ve ihtiyacı olan bilgilere bu sayede çok küçük yaşta erişmeye başladı. Geçmiş kuşaklarda bu olmadığı için yani onlar bir bilgiyi öğrenmek zorunda olduklarında belki saatlerce uğraştığından dolayı gençlerin bunu yapmaması önceki kuşakların gözünde Z kuşağını hızlı bir tüketici yapabilir.

Asiliğe gelince benim naçizane gözlemim Z kuşağı haksızlığa karşı susmayan konuşurken sözlerini içinden geldiği gibi söyleyen söylemlerinde ama veya fakat kelimelerine yer vermeyen kuşak. Önceki kuşaklar ise biraz daha kendi ağızlarının tadı bozulmaması adına kendilerini rahatsız edecek bir olay yaşasalar bile susabiliyordu.

Bir de şöyle bir algı var. “Şimdiki gençler hiçbir şeyi beğenmiyor.” Ben durumun böyle olduğunu düşünmüyorum. Çünkü eskiden liseyi bitirmiş bir genç öğretmen olabilirken günümüzde üniversite mezunu olman gerekiyor. Bununla da sınırlı kalmayıp bir sınava tabii tutuluyorsun. Şöyle empati yaptığımızda üniversite okumak için bin bir zorluğa göğüs germiş bir genç kendi işini yapmak varken niye gidip başka bir yerde çalışmayı beğensin ya da iş bulduğu için niye bundan tatmin olsun.  Eski nesillere göre mutlu olmalı çünkü en azında iş bulabildi diyorlar. Bu ölümü gösterip sıtmaya razı tutmak değil mi? Gençler kendisine dayatılan sistemi kabul etmeyip hakkı olanı istediğinde niye asi veya farklı tanımlara maruz kalıyor?

Z kuşağı oy kullanmamalı diyenlere gelecek olursam. Bu düşünceye kesinlikle katılmıyorum. Çünkü gelecek onların ve bence en çok onların söz hakkı olmalı diye düşünüyorum. Özellikle Z kuşğağı oy kullanmamalı söylemi benim nazarımda kabul edilebilir bir şey değil. Atatürk bile Türkiye Cumhuriyeti’ni gençliğe emanet edip bu fani dünyaya gözlerini yummadı mı?

Cumhuriyetimizin 100. senesinde ben umuyorum ki Türk gençliğinin sesi daha gür çıkacak. Bu durumdan yine rahatsız olanlar veya böyle bir durumda gençlere sıfatlar takanlar olacak fakat şöyle bir atasözümüzü hatırlatmak isterim; “Meyve veren ağaç taşlanır.”

O yüzden gençlere tavsiyem bu tarz eleştirileri dinlesinler ama hayatlarını etkilemesin. Çünkü her biriniz geleceksiniz ve çok değerlisiniz.