Elif Aydın'ın 16 Ocak 2023 tarihli yazısı: Sevgi

Sevginin birleştirici gücüne inanıyor musunuz? Şahsım adına söylemeliyim ki ben hala inanıyorum. Ya da inanmak istiyorum. Kurduğum cümleler size biraz ‘polyanna’ gelebilir fakat bu durumun aynı zamanda bir realite olduğunu düşünenlerdenim.

Bunu şöyle açıklayabilirim sevgi diliyle konuşulan herhangi bir yerde kötü bir olasılığın gerçekleşme ihtimalini çok zayıf olduğunu düşünüyorum.

Özellikle günümüzde kelimelere, sıfatlara, kalıplara çok takılıyoruz ve bunları koca birer sorun haline getiriyoruz. Bu durum da nefret dilini doğuyor. İnsanlar ortak yaşdıkları bu coğrafyada huzurlu ve barış halinde yaşayabilecekken kişisel egoları, hırsları olaya dahil ederek bunu bir yarışa döndürüyorlar. Ve böylelikle “ben” dilini öğreniyoruz. Sevmeyi çoğullaştırmamız gerekirken en aza indirgiyoruz. Peki bunun kime ne faydası var. Başkasının mutsuzluğundan mutlu olacak hale ne zaman geldik insanın hiç bilmiyorum.

Evet ben hala saf sevginin her şeyi çözeceğine inanıyorum. Bunu siz, dünyaya toz pembe bakıyor diye sıfatlandırabilirsiniz ama başta da söylediğim gibi ben bunun bir realite olduğunu düşünüyorum.

İnsanlar sadece sevgi bağı ile birbirlerini kıskanmadan birbirlerinin kuyusunu kazmadan yaşamayı öğrense bugün yaşadığımız hiçbir sorunu bu kadar sancılı atlatacağımızı düşünmüyorum.

Sevgi sonradan öğrenebilen bir şey değil insanın içinde az da olsa hep var olan bir his bence. Ve bizlerin bunun ne kadarını açığa çıkarabildiği önemli. İşte orada iyi ve kötü insan olarak ayrıştığımızı düşünüyorum.

Şimdi şu tarz tepkilerinizi duyar gibiyim. “Sevgisiz büyütülen veya sürekli diğerleri ile kıyaslanarak büyütülen insanlar var. Bu insanlara nasıl sevgiyi ve empatiyi öğretecek ya da bu duyguları nasıl çoğaltacaksınız.” Bu konuda size bir nebze hak verebilirim. Sürekli anne babasından azar yiyen bir çocuğun bu hissi öğrenmesi zor olur. Ya da sürekli komşunun oğlu ile kıyaslanan bir çocuğun, komşu çocuğuna kin duymasını ilk etapta doğal karşılayabilirim. Fakat şöyle bir parantez açmak istiyorum insan o kadar donanımlı bir varlık ki aynı zamanda kendini belli bir yaşa geldikten sonra yetiştirebiliyor. İşte burada iyi mi yoksa kötü mü bir birey olacağına kendisi seçimleri ile karar verebilir.

Durumun biraz da sizin yaş aldıktan sonra dünyaya nasıl baktığınızda da alakası olduğunu düşünüyorum. Bence sizde sevgiyi hafife almamalısınız. Sevgiyle kalın...