Ersan AKBAŞ'ın 29 Temmuz 2023 tarihli yazısı: Ah Bu Sinemaseverlerin Hali Ne Olacak?

Geçtiğimiz günlerde Ankara’daki sinema salonlarının halini yazmıştım. Sıra çuvaldızı kendimize yani biz sinemaseverlere batırmanın vakti geldi.

Maalesef sinema salonlarının kalitesi arttıkça rahat izleyicilerin sayısı da arttı. Rahatlıktan kastım ultra rahat izleyici.

Bu ultra rahat ve geniş izleyicinin şöyle bir özelliği var: Kendisini sinema salonunun sahibi gibi görüyor. 

Daha da açarsak bu rahat kişiler, zannediyor ki sinema salonu sadece onun için hizmette, sinema filmi de sadece onun için oynatılmakta.

O yüzden çıkarabileceği ne kadar gürültü varsa çekinmeden hepsini çıkarıyor.

Mesela, elindeki pet şişeyi sıkıp sıkıp bırakabiliyor, yüksek sesle konuşabiliyor, drama filminde bile kahkahalar atabiliyor, tespihini çok rahat çekebiliyor, yiyeceklerini çatır çutur yiyebiliyor.

Yetinmiyor çekirdek çitleyebiliyor. Yetinmiyor ayaklarını koltukların üzerinden bir ön sıraya uzatabiliyor.

Yetinmiyor, yanındakini bayıltabilecek kadar ağır kokan yiyecekleri evinin koltuğunda otururmuşçasına tüketebiliyor. Sizin burun deliğiniz patlamış umurunda değil.

Hatta telefonuyla istediği gibi oynayabiliyor. Utanmasa Play Station FİFA 2023 oynayacak.

Telefon demişken, telefonun ışığını hiç söndürmüyor, karanlık salonda film oynarken dakikalarca birileriyle mesajlaşabiliyor, konuşabiliyor, sosyal medyasında gezinebiliyor.

Ayaklarını koltuğa dayayarak dakikalarca titretebiliyor, doğal olarak titreyen ayağın ritmiyle siz de titriyorsunuz.

Filmin ortasında ayağa kalkıp sinema salonundan çıkabiliyor, daha sonra geri gelebiliyor, acil bir işi çıkmıştır diyorsunuz; ama bu kez girdiği salonun kapısını kapatmıyor.

Film sonuna kadar kapı açık kalıyor, böylece dışarının ışığı perdeye yansıyor, gürültüsü de içeriye giriyor, ultra geniş izleyicimizin umurunda mı? Değil tabii ki de…

Tüm bunların bir ya da ikisi hatta üçü-beşi aynı anda yaşanırken sizin göreviniz ise sinemada şu oluyor: Filmden kopmadan filmi izlemeye devam edeceksin, sinemasever diye adlandırılan bu kişileri kanıksayacaksın.

Bir de tuvalet kullanımından bahsetmek isterdim; ama eminim bir şeyler yazsam mideniz bulanır. O yüzden o konuya girmek bile istemiyorum.

Sinemaya gidenler, bu yazdıklarımın en az biriyle ya da ikisi-üçüyle mutlaka karşılaşmıştır.

Biz ne ara bu kadar etrafını rahatsız eden, ‘rahat insanlar’ olduk, bilemiyorum.

Bildiğim bir şey varsa bir sinema aşığı olarak sinema salonlarında film izlemeyi bırakmaya başladığım.

Bunda sinema bilet fiyatlarının etkisinin olduğunu inkâr etmiyorum; ama bir filme gideceksem, o filmin mutlaka çok iyi olması gerekiyor.

Çünkü ancak o zaman bunca çileyi çekmeyi göze alabiliyorum.