Betül Gökçe AKGÖL'ün 15 Kasım 2024 tarihli yazısı: Filtreler Çağında Kendini Olduğu Gibi Kabullenmek
Günümüz sosyal medya dünyasında filtreler ve kusursuz görüntü arayışı, giderek artan bir baskıya dönüşmüş durumda. Fotoğraflarda kullanılan filtreler, düzenleme uygulamaları ve sosyal medyada yaygınlaşan güzellik standartları, pek çok kişiyi olduğundan farklı görünmeye yönlendiriyor. Bu durum, doğal güzelliğin değerini gölgeleyerek, insanların kendilerini oldukları gibi kabullenmelerini zorlaştırıyor.
Filtrelerin yarattığı güzellik algısı, aslında çok da ulaşılabilir olmayan bir standart sunuyor. Örneğin, herkesin cildinin pürüzsüz olması, kusursuz yüz hatlarına sahip olması ya da "ideal" bir vücuda sahip olması mümkün değil. Bu nedenle sosyal medyada sürekli olarak bu mükemmellik imgeleriyle karşılaşmak, özgüveni zedeleyebiliyor ve doğal halleriyle barışık olmalarını zorlaştırıyor. Hâlbuki gerçek güzellik, çeşitlilikte, bireysel farklılıklarda ve doğal görünümde gizli.
Doğal güzelliği kucaklamak, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmekle başlar. Sosyal medyanın dayattığı yapay görüntülerle kıyaslanmadan, kendi özelliklerimizi sevmek ve değer vermek, özgüveni artıran bir adımdır. Kendimizi bu şekilde kabullenmek, başkalarının onayına ya da beğenisine bağımlı olmadan kendimizle barışık olabilmeyi sağlar.
Yani, gerçek güzellik, filtrelerden değil, iç huzurdan ve özgüvenden gelir.
Sonuç olarak, filtreler çağında doğal güzelliği hatırlamak, hem ruh sağlığımız hem de özgüvenimiz için oldukça önemlidir. Sosyal medya, yüzeysel standartlar oluştursa da, bu tuzağa düşmeden kendimizi sevmek ve olduğumuz gibi kabul etmek, gerçekten huzurlu ve mutlu bir hayatın anahtarlarından biridir.