Dr. R. Bülend KIRMACI'nın 7 Şubat 2024 tarihli yazısı: Evet, Kalkınma Köyden Başlar
Gıda güvenliği ve besin tedarik zincirinin önemi, tarımın da değerini daha belirgin hale getiriyor.
Eskiden, sanayi lehine tarım milli gelir ve istihdam açısından gerileyince; buna olumlu bakılırdı...
Salgın ve açlık döngüsü ve çevre kirliliği bazı gerçeklerin algılamasını değiştirdi.
Artık tarım refah parametreleri ve güvenlik acısından belki de en önemli sektör...
Kalkınan için de kalkınmış olan için de, bu böyle...
Türkiye'miz de tarıma çok ve çok büyük önem ve değer vermeli...
Tarım deyince de akla köy gelir, bu doğaldır ve evet kalkınma köyden başlar!
Ya da şu da doğrudur: Köyün gelişimi ile desteklenmeyen hiç bir kalkınma istikrarlı büyüme sağlayamaz.
Sanayileşme ve Kalkınma Türkiye'nin güvenlik ve istihdamdan sonra üçüncü meselesidir..
Öte yandan, tarımda endüstriyel kabiliyetler asla ihmal edilmemelidir.
Bu aynı zamanda, istihdam demektir.
Toprağa adil davranmak demektir.
Bu gerçekliğe karşın, nice yıllardır tarımdan sökün veren nüfusu 'sanayi' içine alamamıştır.
Öte yandan, Atatürk'ümüzün kurduğu fabrikaları satarak, bu aziz vatan borca batırılmıştır.
Elin gavurunun yapay tatlandırıcı tesisine değil, çiftçimizin pancarını işleyen şeker fabrikalarına ihtiyacımız vardır.
Üretim eksenli, insan odaklı, doğa dostu yeni bir anlayış planlamalı ve hayata geçirilmelidir.
Bir an önce Köy Okulları açılmalı.
Kimi köylerde Tarım ortaöğretim kurumları kurulmalı.
Köyleri mahalle yapan Bütün-şehir Yasası iptal edilmelidir.
Tekrar tekrar anımsayalım: Kalkınma köyden başlar...
Ve...
Herkes uygarlığın olanaklarına doğduğu yerde erişebilmeli, yaşamını kuracağı yeri iktisadi güven içinde seçebilmelidir.