R. Bülend KIRMACI'nın 3 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Hükümet ile Belediye El Ele Olmalı
Bir yerel seçim süreci yaşandı ve bitti.
Daha nice seçimler olacak; Meclis de yenilenecek...
Her şey halkımız için olmalı;
sağ sol demeden millet hizmet bekliyor ve hakkıdır!
Unutmayalım her seçimin galibi halktır.
Bundan böyle de hükümet ile belediyeler ve de ilçeler ile beldeler uyum içinde çalışmalıdır.
Bu uyumun temeli usule dair mutabakattan ve hukuk devletinin kabulünden geçer.
Biz bir süredir başkanlık sistemini tatbik ediyoruz ve icrası itibariyle Belediye seçimleri de bir tür başkanlık sistemini tahkim ediyor.
O sürecin ve yapısallığın tartışması elbet başka iştir,
lakin elimizdeki sistem temelinde "kavram" kargaşası da yaşanmaktadır.
Bu durum, bu tartışmalar, vatandaşa ve seçmene haksızlık, ihmal ve çeşitli kaprisler olarak dönemez;
o nedenle her meşrebten siyaset, kavramlar üzerinde doğru tanım ve tutum almak zorundadır.
Örneğin Türkiye' de "yerel halk" diye bir siyasi tabir/kavram yoktur.
Olamaz da!
Türkiye'de halk vardır ve o halkın adı Türk Milleti'dir.
Öte yandan, "Merkezi Hükümet-Yerel Hükümet” denklemleri kurulmuş; bu minvalde çeşitli söylemler kullanılmıştır …
Oysa, “Yerel Hükümet” diye bir tanımlama, olsa olsa Federasyonlarda, sömürgelerde, dominyonlarda olur…
Kamu hizmetlerinin etkin, ekonomik, eşitlikçi ve katılımcı icrasına ilişkin çağdaşlık ilkesi uyarınca, yerel yönetimlere zaten ‘yeterince’ yetki devri sağlanmış (bu konu ‘gelişmiş’ her ülkeyle karşılaştırılabilir); uygulamada belli bir deneyim kıvamına da erişilmiştir.
Unutmayalım ki;
Bugün ne İstanbul, ne de Diyarbakır, “yerel hükümet” değildirler. Esasen şehrin sakinlerinin, aziz yurttaşlarımızın da böyle bir talebi yoktur.
Bu illerimiz de, bir Gaziantep ve bir İzmir’deki gibi ulus-devletin büyükşehir belediyeleridirler…
Hükümet ve belediyeler de Anayasa ve yasalar dahilinde yönetim sergilerken eşit ve saydam bir anlayış ve uyum içinde çalışmalıdır…
Nihayet;
Kamu hizmetlerinin etkin, ekonomik, hızlı, sağlıklı ve toplumsal yararı en üst düzeyde tecelli etmesi için, ulus-devletlerin önemi bizde ve her yerde gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır.
Bu kavram ve kavrayış geçerli olursa her şeyden önce halkımız ve ülkemiz kazanır.
