Kadriye CİRİTCİ'nin 19 Eylül 2023 tarihli yazısı: Kruvasan
Çok sevdiğim lezzetlerdendir kruvasan. Yanında bir de kahveniz eşlik ediyorsa keyiflerin en katmerlisi sizinledir. Fransız mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan kruvasanın ilk yapıldığı yer, bir rivayete göre Avusturya’dır. Hikâye, Osmanlı ordusunun Viyana’yı ikinci kez kuşattığı 1683 tarihine dayanıyor. Osmanlı ordusu 2. Viyana Kuşatması sırasında şehre ansızın baskın yapıp ele geçirmek için bir gece surların altından şehre doğru ilerleyen bir tünel kazmaya başlar ancak herkes uykudayken sabah kahvaltısına ekmek yetiştirmek için ayakta olan fırıncılar şehrin dışındaki hareketliliği fark ederler. Şehrin muhafızlarına haber eden fırıncılar, gerekli önlemlerin alınmasına yardımcı olurlar.
Viyana, Osmanlı kuşatmasından kurtulduktan sonra ise kuşatmada önemli etkileri olan fırıncılar, bu olayı anmak üzere kipferl isimli hamur işini Osmanlı sancağındaki hilalden esinlenerek hilal şeklinde yapmaya başlarlar. Böylece kruvasan, bildiğimiz şekline kavuşmuş olur. Fransa ise kruvasan ile 1770’te Avusturya Arşidüşesi Marie Theresa’nın kızının Fransız veliahtı ile evlenmesi üzerine tanışır. Theresa’nın kızı Marie Antoinette, bu evliliği sebebiyle Viyana’dan Paris’e taşınır ve 1774’te eşi tahta geçer. Artık bir Fransız kraliçesi olan Avusturya asıllı Marie Antoinette, Viyana’dan bildiği ve sevdiği bu hilal şeklindeki kruvasanların saray mutfağına taşınmasını sağlar. Zaman içinde kruvasanın namı saray sınırlarını aşar, önce saray çevreleri ve zenginlerin, ardından da tüm halkın en sevdiği lezzetlerden biri hâline gelir. Fransızların milli unlu mamulü olan “croissant”, Fransızca’da ay anlamındadır. Tereyağlı ve kat kat hamuruyla lezzetli bir ürünüdür. Avrupa’da özellikle Fransa’da kahvaltılarda kruvasan çeşitlerini görmeniz mümkündür. Reçetesi Avusturya'dan, şekliyse Osmanlı'dan alınan bu lezzet, böylelikle "meşhur bir Fransız lezzetine" dönüşmüş olur.
2013 yılında Esad rejimine bağlı güvenlik güçleri ile muhalifleri arasında şiddetli çatışmaların çıktığı dönemde Halep’te kurulan bir şeriat komitesi "kruvasan" olarak da bilinen ayçöreğini "Hristiyan Avrupa'nın emperyalizmini" simgelediği iddiasıyla yasaklar. Yasağın gerekçesi, kruvasan diye de bilinen çöreğin tarihinin, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1683’teki Viyana kuşatmasına gittiği inancı ve efsaneye göre ayçöreği ilk kez Osmanlı ordusunun püskürtülmesinin ardından geri çekilen ordunun bayrağındaki hilallerden esinlenilerek yapılmış ve Viyana’daki kutlamalarda dağıtılmış olmasından kaynaklanıyor.
Kruvasan yapan dükkânlara ülkemizin pek çok noktasında rastlamanız mümkün ama nasıl yapıldığı ve lezzeti önemli. En son İstanbul’a seyahat ederken mola için durduğumuz bir kahve dükkânında yedim ve hayran oldum, tabii ki yanında mis gibi kokan lezzeti şahane bir kahveyle.
Ankara’da da çok lezzetli farklı çeşitlerde kruvasan yapan, kahvenin kruvasanla buluştuğu harika bir dükkân bulunuyor. Ankaralıların pek çoğunun da bu dükkânı bildiğini düşünüyorum. Uzayıp giden kuyrukta takılıp kalmak istemiyorsanız erken saatte uğramanızı tavsiye ederim. Hâlen sonbaharın en güzel günleri sarı yaz yaşanmaya devam ederken kahve ile kruvasan lezzetini şölene dönüştürüp keyfini çıkartmanın tam zamanı.
Afiyetle ve sağlıkla kalın efendim.