Kadriye CİRİTCİ'nin 16 Temmuz 2024 tarihli yazısı: Sevgi Kuşu Kumru

Antalya’ya geldiğim günden bu yana yaklaşık on gün boyunca balkon demirleri üzerine bir kumru gelmeye başladı. Ürkmüyor, kaçmıyor sürekli o bilindik ses ile guguk… guguk… sanki bir mesaj vermeye çalışıyordu. Kendimce herhalde burada doğdu ve doğduğu yerden ayrılmak istemiyor diye düşündüm. Bir kaç gün daha geçti camın dibine çer, çöp ne bulduysa getirip bırakmış. Sabah uyandığımda bir baktım ki, ne göreyim? İki adet yumurta. 20 gün boyunca anne adayı kumru o yumurtaların üzerinden hiç kalkmadı. Bakalım bekliyoruz yumurtadan çıkacak bebek kumruları. Böyle bir olay başıma gelmişken kumruları merak ettim ve kumruların yaşamını araştırmak istedim. Mitolojide kumrularla ilgili efsane hikayeleri var. En bilindik hikayelerden bir tanesini paylaşmak istiyorum.

Hikaye şöyle;

Vakti zamanında biri erkek biri kız iki kardeş varmış.

Anneleri öldüğü için babası yeniden evlenerek üvey ana getirmiş.

Üvey ana bütün işleri bunlara yaptırır, çocuklara yapmadığı eziyet bırakmazmış.

Bir gün çocuklar mutfağı temizlerlerken kız olanı yeni alınan kilimin üzerine yanlışlıkla yağ fıçısını devirmiş, oğlan ise tuz kabını.

İki çocuk ne yapacaklarını bilememişler.

Allah’a dua etmişler;

‘Allah’ım üvey annemiz bize eziyet edip döver. Ne olurdu kuş olup kaçsaydık’ diye dua etmişler.

Duaları kabul olan çocuklar birer kumru olup uçmuşlar.

Babaları ise çocuklarının kaybolduğunu zannetmiş.

Üvey anneleri ise her gün pencereye konan bir çift kumrunun onlar olduğunu anlamış.

Onun için bu kuşlar her ötüşte birisi,

‘Yağ döktüm’ derken diğeri ‘Tuz döktüm, ben korktum’ dermiş.

Gelelim Kumrulara;

Kumrular hem insana en yakın hem de en özgür kuşlardır. Kumru kuşları, güvercin ailesinden gelen bir kuş türüdür. Ancak sıklıkla Streptopelia ailesinden geldiği söylenmektedir. Kumru kuşları, güvercinlere göre daha minik bir yapıya sahiptir. Kumru kuşları, kiremit renginde tüyleri ile genel olarak herkesin sürekli gördüğü kuşlar arasındadır. Kumru kuşu, genel olarak yusufçuk kuşu olarak da bilinmektedir. Bu kuşların en büyük özelliklerinden biri tek eşli olmasıdır. Bu sebepten mutlu evlilik yapan çiftlere kumrular gibi benzetmesi yapılır. Barışı destekleyen, iyiliğe ve sevgiye inanan insanların tanımı olarak da kumrular yine ön plana çıkmaktadır. Kumru, Türk kültüründe genellikle huzur, barış, sevgi ve bereketle ilişkilendirilir. Şiirlerde, türkülerde ve halk hikayelerinde kumrunun güzellik, saflık ve sadakat sembolü olduğuna sık sık rastlanır. Ayrıca, kumru genellikle aşkın ve sevgililerin sembolü olarak da kabul edilir. Dolayısıyla, kumrunun  pencereye konması, olumlu duyguların veya iyi haberlerin habercisi olarak yorumlanabilir.

Kumru kuşları, ince ve minik yapısı ile güvercinlerden tamamen farklı görünen bir kuş türüdür. İnce bir gaga yapısına sahiptir. Uzun ve yuvarlağa yakın bir kuyruk yapısı vardır. Genel olarak boyun ve sırt bölümleri daha çok mavi ve gri tonları arasındadır.

Boynunda halka bir yapıya sahiptir. Konuşkan ve sıklıkla öten kuşlar arasındadır. İnsanlarla kolaylıkla yaşamakta olup, insancıl kuşlar arasındadır. Köylerde, bahçelerde ve benzeri alanlarda sıkça görülebilir. Yuva yapmayı seven kuşları genellikle ormanlık alanları tercih etmektedir. Ancak kentleşmenin yüksek olduğu bölgelerde ağaçlık alanlarda, parklarda veya sitelerde sıklıkla görülebilir. Türkiye’nin her yerinde kumru kuşunu görmek mümkündür. Bununla beraber güvercinlerin yaşadığı yerlerde de sıklıkla, kumrular yaşamaktadır. Ayrıca insancıl olan bu kuşlar balkonlara ve pencere önlerine yuva yapmaktadır. Ayrıca Türk kumrusu olarak geçen türleri de sıklıkla İstanbul ve Trakya bölgesinde görülmektedir.

Kumru kuşları insanların yanında yaşamaya bayılır ve bir yıl kadar ömre sahiptirler. Dişi olan bir kumru kuşu yılda iki defa yavru yapabilmektedir. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra ortalama iki hafta ile on sekiz gün içerisinde uçmaktadır. Anne kumrular bebeklerini güvercin sütü ile beslemekte doğumdan kanat çırpışına kadar, özenle besleme devam etmektedir. Sağlam bir yapıya sahiptir ve herhangi bir şekilde dış etkenlerden etkilenmez.

İnsanların kumrulara karşı şefkatle yaklaştığı da biliniyor. Kumruların yavrulamaları, yavrularını beslemeleri ve miniklerin zamanı gelince yuvadan uçup gitmeleri kalplerimizi ısıtıyor. Ancak kumruların geride bıraktıkları yuvaları önemli riskler taşıyor. Kırmızı akar (Dermanyssus gallinae) halk arasında kırmızı tavuk biti olarak biliniyor. Yaklaşık 2 mm büyüklüğünde, 8 bacağı olan kremsi beyaz renkte, kanla beslendiğinde koyu kırmızı ya da gri-siyah bir renk alıyor. Yavrular yuvadan uçtuktan sonra böcek ilacı ilaçlama yapılarak tehlikeye karşı önlem alınması gerekiyor. Bu konu önemli dikkat edilmesi gerekiyor.