Burak BALCI'nın 10 Mart 2023 tarihli yazısı: Tarihin en ünlü kadın ajanı Mata Hari nasıl idam edildi?
Hiç şüphesiz tarihin en meşhur kadın ajanı Hollanda asıllı Mata Hari'dir.
Gerçek adı Margaretha Geertruida Zelle olan Mata Hari, 1876 yılında Hollanda'nın Leeuwarden şehrinde dünyaya gelmiştir.
Annesi, zengin ve soylu bir rakkase olan Mata Hari’nin babası ise bir şapka imalatçısıydı.
Mata Hari’nin en önemli özelliklerinden birisi de çok iyi dans edebilmesiydi.
Çocukluğunda bir manastırda eğitim gören Hari, burada kutsal dansları çok iyi öğrenmişti.
Mata Hari’nin hayatındaki en önemli kırılma noktalarından biri 19 yaşında okuduğu bir gazete ilanı oldu.
İlanda, Hollandalı Binbaşı Rudolph MacLeod, evlenmek istediğini bildiriyordu…
Aslında ilan, bir şakadan ibaretti…
Binbaşı Rudolph, arkadaşlarıyla konuşurken son derece sıkıntılı bir hayat geçirdiğini söylemiş, onlar da gülerek evlenmesini tavsiye etmişti.
Binbaşının dostlarından bir gazeteci de bir evlenme ilanını uydurarak gazetesine koyuvermişti.
Hikâyenin aslı buydu…
Ancak evlilik teklifini kabul eden 15 kadın, binbaşıya mektup gönderdi!
Binbaşıyla evlenmek istediğini bir mektup ile bildirenlerden biri de Mata Hari yani o zamanki adıyla Margaretha Geertruida Zelle’ydi.
Zelle, evlilik teklifini kabul eden diğer 15 kadından biraz daha kurnaz davranmış, mektubun içine bir fotoğraf koymayı da ihmal etmemişti.
Mektupları inceleyen binbaşı, içinde bir fotoğraf olan mektubu diğerlerinden ayırdı ve tercihini yaptı…
Zelle ile görüşecekti…
Zelle ile MacLeod, 24 Mart 1895'te ilk kez buluştuklarında birbirlerine âşık oldular ve 1895'in Temmuz'unda evlendiler.
Çiftin bir oğlu ve bir kızı oldu.
Daha sonra oğulları Norman, çocuk yaşta öldü.
Bazı kaynaklarda Norman’ın, evin hizmetçisi tarafından yahut bir aile düşmanı tarafından zehirlenerek öldürüldüğü iddia edilmektedir.
Bu olay, çiftin evliliklerini derinden etkiledi.
Oğlunun ölümü ve eşi MacLeod’in işi gereği yaptığı uzun seyahatler nedeniyle derin bir yalnızlığın içine düşen Hari, bunalıma girmişti.
Nitekim evlilik daha fazla yürümedi; Hari ile MacLeod, 1902 yılında Hollanda'da boşandılar.
Hari, daha sonra Paris'e yerleşti.
İçindeki dans tutkusu Paris'te hayat bulan Hari, hayatını dans ederek kazanmaya karar verdi.
Aslında bu karar, onun için sonun başlangıcına giden ilk adım olacaktı…
Paris’te devlet başkanları, bakanlar, üst düzey bürokrat ve askerlerin ilgisini çeken bir dansçı olarak ün kazandı.
Egzotik kostümler ve çıplak ayakla yaptığı danslarla büyük beğeni topluyordu.
Hari'nin ünü kısa sürede Paris' in dışına taştı; artık Roma, Viyana, Berlin ve Londra gibi Avrupa'nın önemli şehirlerinde ismi telaffuz edilir olmuştu.
Hari’nin üst düzey asker ve bürokratlar ile kurduğu ikili ilişkiler, Alman istihbaratının da gözünden kaçmamıştı!
Mata Hari, Birinci Dünya Savaşı sırasında Alman istihbaratı tarafından işe alındı.
Hari’nin Alman Gizli Servisi’ndeki kod numarası H21’di.
Hari, o dönemde Fransız, İngiliz, Rus subay ve devlet adamlarından topladığı bilgileri kızına yazılmış olarak görülen şifreli özel mektuplarla Paris’ten Almanlara ulaştırıyordu.
Tabii bu durum çok uzun süreceğe benzemiyordu.
Çünkü Hari, Fransız istihbaratının radarına girmişti.
Hari’nin evinde arama yapan Fransız istihbaratı, 30 bin marklık bir senet buldu!
Senedin Alman istihbaratı tarafından verildiği kanıtlanamasa da artık ok yaydan çıkmıştı.
Senetle ilgili olarak ‘hediye aldım’ diyen Hari’nin sözlerine kimse inanmadı.
Fransızlar, Hari’yi idama mahkûm etti.
İdama giderken oldukça soğukkanlı davranan Hari’nin son sözlerinden biri de “Bu Fransızlar beni öldürmekle ne kazanacaklar, savaşı mı kazanacaklar” cümlesidir.
Hari, 15 Ekim 1917 günü Paris’te kurşuna dizilirken, gözlerini bağlatmayarak büyük bir cesaret örneği sergilemiştir.
15 askerin görevli olduğu infaz mangasında Hari’ye sadece bir asker ateş edebilmiştir.
41 yaşında hayatını kaybeden ünlü dansçı ve ajan Mata Hari’nin “Savaşı mı kazanacaklar” dediği Fransızlar, savaşı kazanmıştır.