R. Bülend KIRMACI'nın 10 Mayıs 2023 tarihli yazısı: Yapay Zekanın Babası Neden İstifa Etti?
Geoffery Hinton! İngiliz. Yapay zekanın “babası”. Bilgisayar uzmanı. Klinik psikiyatr. Google Brain’in başı, istifa etti… Yapay zeka ne kadar önemliyse, Hinton’un istifa gerekçeleri de bir o kadar dikkate değer.
Merak etmeyin bizim siyasetimizin böyle dertleri yok! Olsaydı, listelerde bunun uzmanları kadar, deprem, biyolojik sağlık, gıda güvenliği, uzay araştırmaları ve denizcilik konularında birikim sahibi adaylar yer alırdı. Yok! Onun için bu gibi gerçekte tüm bir geleceği; ülkeleri, ekonomileri, meslekleri, ticareti, rekabeti, üretim süreçlerini etkiler konular biz bir avuç gazetecinin ve akademisyenin derdi olmaya devam edecek gibi…
Olsun varsın diyelim ve hemen Dünya Devi Google kuruluşunun en kritik koltuklarından birinin neden boşaldığına bakalım… Başlamadan şunu da ekleyeyim siyaseten ve gelecek bilimleri açısından bizde zaten bir çok koltuk boş ve makam münhal vaziyettedir, bu da bizim öncelikli derdimiz değildir…
The Guardian gazetesinin 2 Mayıs 2023 tarih ve saat 12.23 girişli Jash Taylor ve Alex Hern ortak makalesi olan bitene ışık tutuyor… Dr. Hinton istifa gerekçesinin dibacesinde, yapay zekanın bilgi kirliliği dahilinde dijital doğruluğu zorlayabileceği konusunda her kesimi uyarmakta ve konu hakkında özgürce düşüncelerini toplumla paylaşmak için istifa kararı aldığını duyurmakta…
Google kuruluşuna yaklaşık on, on iki yıl önce katılan Hinton, bu kuruluşun yapay zeka konusundaki çalışmalarına temel katkıyı vermek üzere görev almıştı… Geçen yıla kadar bu kuruluşun dürüstçe teknoloji gelişiminden yana olduğuna inandığını ifade eden Hinton, Microsoft’un rekabete aykırı pozisyonunun kendi firmasını da ilkesel anlamda olumsuz etkilediğini ve bundan duyduğu rahatsızlığı belirtiyor. Milyonca dolar / avro maaşı bırakıyor!
Yapay zeka ile ilgili kimi tasarımları “ürküntü verici” bulduğunu söyleyen Hinton, günün birinde bu alandaki üretimin, özellikle de robotların, insanlardan çok daha zeki hale gelebileceği ve bu durumun insanların aleyhine sonuçlar doğurabileceğinin de altını çiziyor. Dahası, bununla da kalmayacak gidişatın sakıncaları Dr. Hinton’a göre ve “eğer yapay zekanın gücü belli ellerde yoğunlaşır ve bir (birer) üst akılda toplanırsa”; bunun izleğinde diktatör liderliklerin oluşacağı ve seçmeni ve halkı kolayca yönlendirebileceği olasılığını hatırlatıyor.
Yaptığı çalışmalarda ve elde deneyimler sonucunda Dr. Hinton, geliştirilmekte olan “zekanın” şu ana kadar bilinen ve ölçülen tüm zekalardan çok farklı bir yayılımının ve etkileme alanının olacağından dem vuruyor. Denetlenmediği takdirde eldeki teknolojinin insanlığa büyük ve geri dönüşümü olmayan zararlar vereceği uyarısını yapan Hinton, dijital zeka üzerinde dijital süper-krallıklar inşa edilebileceğine de dikkat çekiyor…
İnsanların zihnin ele geçirilmesi veya “zihinsel zehirlenme” ile tüketim ve üretim alışkanlıklarının ve kalıplarının (hatta yasaların) şekillendirilmesinin insan ve doğa dengesini de zarar vereceğini belirten Dr. Hunter, iyi ve kötünün sınırlarının insan vicdanıyla tartılmasının da önemine zımnen vurgu yapmış oluyor…
Evet hastalıklarla mücadele, gen biliminin insan yararına kullanılması, deprem ve sel gibi felaketlerin algoritmalarının alınarak etkili önlemlerin tesisine yardımcı olunması, her türlü kaçakçılığa, organ ticaretine karşı yazılım programlarının geliştirilmesinde kullanılacak yapay zekanın yararı kabul edilebilir belki… Ancak “yapay” olanın “doğal” olanın yerini alması ve ona üstünlük kurarak, insan dimağını bir kenara itip, aklı ve sosyal aklı, belleği ve sosyal belleği kristalize veya minimize etmesi sanırım kabul edilemez…
Tıpkı atomun hangi amaçla kullanıldığına (tahrip etmek mi, yaşam için mi?) bağlı olduğu gibi yapay zekanın da insanı köleleştiren, emek gücünün yerine robotları ikame ederek sözüm-ona maliyetleri düşüren, hatta savaşlarda bile (Estonya ilk üreten ülkelerdendir) robot askerler kullanan bir tarafa avantajlar sağlayan karanlık yüzüyle değil, teröre ve terörizme karşı insani ve iktisadi zayiatı en aza indiren, üretim süreçlerinde kayıpları denetleyen, akıllı kentlerin oluşumuna katkı sunan yazılımlar ile desteklenmiş aydınlık veçhesinin kullanılması daha asal ve esas olmak gerekir.
İnsanlık büyük vicdanını robotlara teslim etmeden, duygular mekaniğe yenilmeden ve akıl nadasa bırakılmadan yapay zeka teknolojisinin kullanım ilkeleri, uluslararası mahiyette belirlenmeli, bu amaçla sınırları aşan uygulamalara yaptırımlar getirilmeli,, fakat ulusal tasarımlar insanlığın ortak aklıyla dayanışma içinde ve tercihen çok ortaklı projelerle desteklenmelidir.