R. Bülend KIRMACI'nın 1 Kasım 2024 tarihli yazısı: Zekâ Türleri

Olay ve olguları kavramak, nedensellik içinde aklı kullanmak zekânın bir tanımıdır.

Genetik tabii etkiler, eğitim ise zekâyı biçimlendirir.

Her bireyin olduğu gibi zekâ ve bellekten konuşuyorsak eğer; toplumsal zekâ ve de toplumsal hafızadan da söz edilebilmelidir.

Ancak bu günkü konumuz abc psikoloji sitesinde yayınlanan bir araştırmaya dayanıyor:

"Zekâ yetisi acaba alt dallara ayrılabilir mi?" Saikiyle başlayan çalışma ciddi tartışmalara yol açmaya devam edecek gibidir...

"1983 yılında Howard Gardner tarafından geliştirilen çoklu zekâ kuramının; zekâyı tek yönlü bir yetenek olarak ele almak yerine, farklı boyutlardan oluştuğunu ileri süren bir kuram olduğu biliniyor.

Gardner’a göre bilişsel beceriler geniş bir yelpazeden oluşuyor ve aralarında oldukça zayıf bir korelasyon bulunuyor.

Kuram hala tartışmalı olarak görülse de eğitimciler kuramın ileri sürdüğü yaklaşımları uygulamalı yönüyle destekliyor.

Gardner’a göre zekâ türleri şöyle sıralanıyor;

-Sözel Dilsel Zekâ

-Mantıksal Matematiksel Zekâ

-Görsel Mekansal Zekâ

-Bedensel Zekâ

-Kinestetik Zekâ

-Ritmik Zekâ

-Sosyal Zekâ

-İçsel Zekâ

-Doğasal Zekâ..

Kişinin psikolojik dinamiği ve hayat eğrisi üzerinde ödüllendirmeye bağlı doyum noktaları meslek ve faaliyet seçimini belirliyor.

Tartışma şu olmalı ki, zekâyı böylesine kategorize etmek bir yana bu gruplandırmayı kesin duvarlarla ortaya koymak çok mantıklı görünmüyor.

Bence, Gardner evet önemli bir klasifikasyon yapıyor ancak biraz abartılı ayraçlar kullanmışa benziyor.

Yine de elbet kiminin sosyal kiminin mantıksal kiminin sözel kiminin işitsel zekâsı daha ön planda olabiliyor ve olmalıdır da.

Ancak hiç bir birey temel ayrım gruplarından tümünden elbette yoksun değildir.

Önemli olan çağdaş bir eğitim sistemi ve özgürlükçü bir ortamda bireylerin zekâ dahil yeti ve yeteneklerini en üst derecede değerlendireceği koşulların sağlanmasıdır.