Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 23 Şubat 2024 tarihli yazısı: Akran Zorbalığı

Çağımızın en büyük sorunlarından bir tanesi de akran zorbalığı. Bir çocuğun yaşıtının en büyük travmayı çocuğa yaşatması, hayatını çıkmaza sokması... Hakaret, şiddet, aşağılama… Bu zorbalığın içinde hepsi var. En korkunç olanı ise bunun çok küçük yaşlara kadar düşmesi.

Akran kelimesi; “yaşıt, denk” anlamına gelir. Zorbalık ise adı üstünde bilinçli olarak başkalarına yapılan sözel, fiziksel saldırı, taciz veya manipülasyon yoluyla yani başkalarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak şeklinde etkisi altına almak anlamına gelir. Okullarda bunu birbine yaşatan akranların sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Bunu yaşayan çocuklarda okula gitmek istememe ya da bu kâbusu başkalarına, kendilerine yansıtma görülüyor. Çocuğunuz okuldan gün geçtikçe soğuyor ve gitmek istemiyorsa altında yatan nedenleri mutlaka iyi değerlendirmeniz gerekiyor.

Araştırmalar, bu zorbalığın genellikle okul çağındaki çocukların yüzde 20'sine kadar ulaştığını gösteriyor. Bu durum, çocukların zihinsel gelişimlerini tam olarak tamamlayamadığı ilkokul ve lisede sıklıkla gözlemleniyor. Akran zorbalığı genellikle fiziksel, sözel ve sosyal/duygusal zorbalık olarak üç ana kategoriye ayrılır. Son yıllarda teknolojik gelişmelerle birlikte siber zorbalık da ortaya çıktı. Fiziksel zorbalık, sözlü zorbalık, sosyal/duygusal zorbalık ve siber zorbalık, çocuklar arasında yaygın olarak görülen zorbalık türleridir. Geldiğimiz noktada söylemem gerekir ki akran zorbalığı, okul öncesi ve anaokuluna kadar düştü. 5-6 yaşlarındaki çocukların ne gibi akran zorbalığı yapabileceğini merak edebilirsiniz. Ben de kızım anaokuluna gidene kadar bunun gerçek olabileceğine pek inanmazdım. 5 yaşındaki çocuklar birbirlerinin dış görünüşleri ile dalga geçiyor, kilolu olanlar bundan en büyük payı alıyor. Kimi saç modeliyle, kimi saçına taktığı tokasıyla... Erkek çocukları arasında durum daha da vahim, çok korkunç küfür eden çocuklar var. Kimin zengin, kimin fakir olduğu, en çok konuştukları konular arasında. Öğretmen hatta stajyer öğretmenlerle birlikte gözetim altında olan 5 yaş grubu için şiddet var denilemez ama sözel şiddet olan dış görünüş ya da maddiyet gibi konularla dalga geçme gırla. Yıllardır anaokulu öğretmenliği yapan öğretmenimiz, akran zorbalığının bu yaşa düşmesi konusunda kendisinin de şaşkın olduğunu söylüyor. Bunda teknolojinin payı büyük.

Akran zorbalığı, dünyanın da sorunu. Öğrenciler arasında artan akran zorbalığı, tüm dünyada problem hâline geldi. Öyle ki Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 Raporu’na göre Türkiye’de kızların yüzde 25’i, erkeklerin yüzde 28’i, ayda birkaç kez okulda zorbalığa maruz kalıyor. Dünya Sağlık Örgütünün araştırmasına göre, en düşük oranın görüldüğü İsveç’te kızların yüzde 13’ü, erkeklerin yüzde 15’i; en yüksek oranın olduğu Grönland’da ise kızların yüzde 72’si, erkeklerin yüzde 77’si zorbalık mağduru. Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilköğretim ve ortaöğretim kurumları yönetmeliklerine göre akran zorbalığı, disiplin suçu kapsamında. Zorbalık uygulayan öğrenciye lisede kınamadan başlayarak örgün eğitim dışına çıkartmaya; ortaokulda da uyarıdan okul değiştirmeye kadar çeşitli cezalar uygulanıyor. Peki ya eğitimin daha başında olan anaokul öğrencisine ne yapacağız? Bu çocukların ortaokulda, lisede neler yapabileceklerini düşünmek bile istemiyorum.

Akran zorbalığı, çocuğunuzun başına asla gelmez diye düşünmeyin. Çocuğunuzu bu konuda mutlaka en doğru şekilde bilgilendirin. Çocuğunuzun okula ve arkadaşlarına karşı tepkisini iyi gözlemleyin, gerekirse okul rehber öğretmenlerinden destek alın. Akran zorbalığını önlemek için öğretmenler, ebeveynler ve okul yetkilileri iş birliği yapmalıdır. Çocuklar, eğitimlerle bilinçlendirilmelidir. Geleceğimiz, bu çocukların elinde; unutmayalım.