Handan IŞIKSAL'ın 21 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Alışkanlıklar

Yaşamımızın belli bir bölümünden sonra çeşitli alışkanlıklar edinmeye başlarız. Bu alışkanlıkların bir kısmını aileden, bir kısmını arkadaş çevresinden, bir kısmını de kediliğimizden ediniriz.

Edindiğimiz alışkanlıklarımız iyi veya kötü olmak üzere ayrılırlar. Ancak iyilerin her zaman farkında olsak da kötü alışkanlıkların kötü olduğuna kendimizi inandırmamaya çalışırız.

Alışkanlıkların iki türlüsünden de vazgeçmek oldukça zordur. Toplumda bahsedilen “Nasıl alıştıysan öyle gider” sözünün tamamen doğru olduğu kanaatindeyim.

Sabah uyanınca yatak toplamak, günün belli bir saatini belli bir aktiviteye ayırmak, düzenli spor yapmak gibi iyi alışkanlıklar hayatımızı düzene sokar, bu denli sorumluluk sahibi olmak toplum tarafından takdir edilir.

Bir birey yalnızca iyi veya yalnızca kötü alışkanlıklara sahip değildir. Her bireyde alışkanlığın iyisi de kötüsü de mevcuttur.

İstikrarlı ve kararlı olmak hem iyi alışkanlıklar edinmeye hem de kötü alışkanlıklardan kurtulmak için etkili bir çabadır.

Kişisel gelişimimizi, mutluluğumuzu ve sosyal hayatımızı etkileyen alışkanlıklardan vazgeçme yolunda adım atmak şarttır.

Belli bir süre olumsuz etki etmeyen bazı alışkanlıklar, rutinin veya hayatımızdaki karakterlerin değişimine bağlı olarak yüzünü göstermeye başlar.

Bazen kendimiz için, bazen kariyerimiz bazen ise sevdiklerimiz için bu noktada fedakârlık yapmamız gerekmektedir.

Bu tür alışkanlıklardan vazgeçmek, zorlayıcı ama dönüştürücü bir süreçtir. Yeni bir alışkanlık edinmek ekstra çaba gerektirir. Yani imkânsız değil, mümkündür.

Bu süreçte ilk adım, alışkanlıklardan vazgeçilmesi veya değiştirilmesi gerektiğinin farkında olmaktır. Bunları eyleme geçirmek için güçlü bir motivasyon gereklidir.

Yavaş yavaş değişen alışkanlıkların hayatınıza kattığı güzellikler, bu durumun sürekliliğini de sağlayacaktır.