Nesrin YARIM ÖZOĞLU'nun 24 Nisan 2023 tarihli yazısı: Çocuk Olmak
Ne güzel şeydir çocuk olmak. Gülmek, gülümsemek, olmadık zamanda, yerde kahkahalar atmak. Olmadık şeyleri olmadık tutku ile sevmek… Küçücük şeylerden hemencecik mutlu olmak. Güzel şeydir çocuk olmak ama bazı coğrafyalarda da zordur çocuk olmak.
İstemsizce hüzün çöker yüzüne… Ne yaparsan yap kederli bakar gözlerin. Hayat seni yoksulluğun içine bıraktı ise yaşamın hep mücadele ile geçecektir bilmezsin. Çünkü bazı çocuklara istemeden sunulan her şey kimine lütuf olarak sunulur. Çocuk olmak, yıkıntıların arasında bir çikolataya gülümsemek, birkaç gün önce sevinç çığlıklarının yankılandığı evinin enkazının başında dağıtılan bir oyuncak ile mutlu olabilmek, üzerine iki beden büyük gelen elbiseler ile hayata tekrar tutunmaktır. Artık oyunlar kurduğun bir odan olmasa hatta bir yatağın dahi olmasa da çadırdan bozma bir oyun evinde hayaller kurabilmektir.
Çocuk olmak kimi zaman kendini bilmediğin, duymadığın şeylerden bile her daim korumaktır. Kendini yakınından, uzağından uzak tutmaktır. Seni hiç anlamayacak olsalar bile yaşadıklarını ispatlamak zorunda kalmaktır. Bu coğrafyada da kimi zaman çocuk olmak çok ama çok zordur.
Yaşadığımız korkunç felaketten sonra on binlerce çocuk evinden barkından oldu. Sayısını tam olarak bildiğim binlerce bebek, çocuk yaşamını yitirdi. Yitirdiklerimizin acısı bizim içimizde, o felaketi yaşayan çocukların ise hafızasında derin izler kaldı. Bu çocuklarımıza yaşadıklarını unutturmamız imkansız ama hafifletmek bizim elimizde… Depremin şokunu el birliği ile verdiğimiz destekler ile o çocuklara unutturmalıyız. Şehirleri inşa ederken o çocuklarımızın yaşadıklarını da tekrar inşa etmeli ve geleceklerini sağlam zeminler üzerine oturtmalıyız.
Bu ülkenin çocukları en iyi şeyleri, gelecek kaygılarından uzak, refah içinde yaşayarak hak eden çocuklar olmalıdır. Bu ülkede çocuklarımızı taciz, istismar, tecavüz gibi eylemlerden korumak zorunda kalmamalıyız. Annesine acı çektirmek için çocuklara uygulanan işkence ve acı kayıplara son verecek ağır cezalar uygulanmalıdır. Çocuklarımızın özgür ve güven içinde yaşayabilecekleri bir toplumu tekrar inşa etmek en büyük görevlerimizden biri olmalıdır. Bu ülkenin çocukları sokaklarda tekrar güven içinde koşturmalı, komşusunun kapısını korkmadan çaldığı eski günlere kavuşmalıdır. Toplumun eski korumacı ahlak yapısı tekrar inşa edilmelidir. İşte o zaman özgüven sahibi, gelecek kaygıları olmayan, korkmadan, çekinmeden gelecek hayalleri kuran nesiller yetiştirebiliriz.
Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı idi. Bir ulusun egemenliğinin sevincini tüm dünya çocuklarına armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı, sevgi ve özlemle anar, tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutlarım.
Çocukların hep gülümsediği nice bayramlara…