R. Bülend KIRMACI'nın 19 Temmuz 2024 tarihli yazısı: Dua!
Hayat yalnız maddi olgularla kaim değil.
İnsanın manevi gerçekliği de olmak zorunda.
Kim buna dudak büküyorsa, bilin ki, dili başka kalbi başka söylüyordur.
Dünya işleri de görülmek zorunda, ancak, varlığın bir nedeni olmalı, insan, bu bağlamda kendi konumunu anlamlandırmak durumunda...
Bedeni haz üzerine kurulu bir yaşam bedevi bir yaşamdır.
İnsan, hem bir ağaç gibi hür, hem de bir ormanda insan kardeşleriyle yaşamı paylaşacak kadar dirayetli olmalıdır.
Bireysel hazzın tüketim ömrü çok kısadır. Oysa gönülleri kazanmanın ve de hayat faaliyeti içinde diğer insanların yaşamını kolaylaştırmanın vereceği sosyal doyum çok daha kalıcıdır.
Bir öğrenciyi okutmak, bir hastayı tedavi etmek, bir köyün çeşmesini, bir kasabanın yolunu yaptırmak veya iki kıta arasına köprüler inşa etmek...
Bu satırların müellifi gibi kitaplar, makaleler yazmaya çalışmak...
Işığı parlatmak, ekmeği çoğaltmak, bilimde ilerlemeye harç koymak...
Tüm bunlar, hayatın sonlu bir yolculuk olduğu bilinci içinde, ölüme değilse de, yok olmaya meydan okumaktır.
İnsan, yeryüzünde her kötülüğün de şahididir; açlık, savaş, zulüm, soygun, envaiçeşit haksızlıklar, yalan, riya, vefasızlık...
Fakat Yaradan bütün bunları bir çırpıda sona erdirecek güçte olsa da, bizim özgür irademizle doğru tarafı seçmemiz için, izin vermektedir.
Gecenin, gündüzün sahibidir Yaradan, bilimde ileri gidilen her noktada onun yüceliği yeniden keşfedilir.
Gelen geçen ve gelecek olan her canın parmak izi farklıdır, böyle bir mükemmelliği içine alacak algoritma veya ifade edecek denklem yoktur.
Olmayacaktır da...
İnanç en güzel öğretileri ile içimizde kurulu büyük dergâh, büyük otağ, büyük kaledir, her düştüğümüzde bizi yeniden ayağa kaldıran...
Yeter ki siyasetçe sömürülüp özü ezdirilmesin ve hiç bir inanç kümesi de kendisini siyasete taşıtmasın...
Evet, Allah'ın sevgisi içinde olmak gerek, Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek, anlamak, hoş görmek, bağışlamak gerek...
Gelin bu yazımı bir dua ile bitirelim:
Yüce Tanrım senden niyazım: Herkesin gönlüne göre ver! Herkese hakkettiği ne ise onu her iki cihanda ver...
Kulunu kula muhtaç etme...
İnsanoğlunu felakete, açlığa, zulme, işkenceye, kedere sürükleyecek olanlara izin verme, Yarabbi.
Yaradılışı, yüreği halis kullarının bahtı ve ameli için sensin en yüce müttefik Allah’ım, bizi sensiz, ufuksuz, duasız, çaresiz, mahzun ve mazlum eyleme...