R. Bülend KIRMACI'nın 17 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Dünya'nın Çivisi Çıkmış...

Bilim ve teknoloji elbet analitik çizgide ilerliyor.

Otomasyon, robotlar, genetik, uzay, yapay zeka...

İnsan bir tek insanı üretmiyor.

Kendisini de yönetemiyor. 

Doğanın yıkımı çırılçıplak ortada. 

Topraktan ve denizden sağlıklı gıda üretimi dumura uğramakta.

Silahlanma, savaşlar, sömürü; vicdanlar nadasta; akıl firarda!

Teknolojisi gelişen siyaseti kirlenen, sosyalliğini yitiren bir dünyadayız. 

Sahip olduklarımızın efendisi, hırslarımızın kölesiyiz.

Refah toplumu, sosyal devlet, herkes için adalet gibi kavramlar unutuldu.

Toplumlar, gece gündüz beyin iğfal eden TV'ler ve

internet üzerinden pompalanan tüketim savurganlığı ile uyutuldu...

Kapitalizm veya her türlü otoriter rejimin tahribatına karşı en büyük savunma planı bizde idi; ne yazık ki kendi memleketinde, Atatürk ilkelerine rağbet edilmez oldu.

Evet bu yeryüzünde 8.2 milyar can'ız ve ama her yerde bir avuç seçkin dışında adeta cehennemde yanmaktayız. 

Yüce Allah akıl fikir vermiş, biz ondan nasiplenmemişiz.

Korkunç bir eşitsizlik var...

Gelir, servet, vergi açısından...

Doğal kaynaklardan sahibi olan halklar bile tam istifade edemiyor.

Dünyanın en zengin şirketleri birçok devletten daha zengin. 

Toplumlarda ise en alt ve en üst gelir grubu arasında 10'larca kat fark var.

Bilim bile, teknoloji bile, belli ellerde toplanmış...

İşte dünyanın düzeni bu ve çivisi çıkmış!

Bakın rahmetli Zeki Müren ne diyor bir nakaratında;

"Bozuk bu dünyanın düzeni bozuk; yazık şu insanlığa yazık!"

Hep birlikte gerçekten yeni denmeye değer bir dünya kurmalıyız. 

İnsancıl sosyal hakça bir dünya!

Erich Fromm ile bitirelim;

"İnsanı doğallaştırmak, doğayı insanileştirmek gerek"...

Yüce Allah da bundan hoşnut ve bu yolda yürüyen kullarından razı olmaz mıydı?

Bence, evet!