Betül DEMİR'in 16 Mayıs 2024 tarihli yazısı: Vazgeçmek ve Vazgeçilen Olmak

Vazgeçmek ve vazgeçilen olmak... Bu konu; insanın en derin hislerini, en karanlık kuytularını aydınlatan bir yolculuk gibidir. Her birimiz hayatımızda en az bir kez bu kavramlarla karşılaşmışızdır. Kimimiz vazgeçmekten korkar, kimimiz ise vazgeçilmişliğin acısını yaşamaktan. Birçoğumuz içinse bu iki kavramın birleşimi hayatın kendisidir.

Bir insan olarak vazgeçmek kelimesinin kendisi bile bazen ürkütücü gelebilir. Çünkü vazgeçmek, bazen başarısızlıkla, yenilgiyle eş anlamlıymış gibi algılanır. Ancak aslında vazgeçmek, doğru zamanda doğru şeyleri yapmanın bir parçası olabilir. İnsan bazen tutunamayacağı dallara sıkıca sarılmaktansa, akışa kendini bırakmayı tercih etmelidir. Çünkü bazen vazgeçmek, kişinin yeniden doğmasına, yeniden şekillenmesine olanak tanır.

Bir işte ilerlerken karşınıza çıkan zorluklar sizi bazen çaresizliğe sürükleyebilir. Belki de bir proje istediğiniz gibi gitmemiştir ya da iş arkadaşlarınızın desteği eksik kalmıştır. İşte bu noktada vazgeçmek mi yoksa mücadeleye devam etmek mi gerektiğini bilmek önemlidir.

Bir ilişkide vazgeçmek, bazen sağlıklı bir karar olabilir. İki insan arasındaki uyumsuzluk veya çatışma, ilişkinin devam etmesini imkânsız hâle getirebilir. Bu durumda vazgeçmek, her iki taraf için de daha mutlu ve sağlıklı bir yaşamın kapılarını açabilir.

Ancak vazgeçilmek, işte o başka bir his. Kimi zaman beklenmedik bir anda, kimi zaman da yıllar boyunca süren bir ilişkide, bir işte ya da bir hayalde karşınıza çıkabilir bu duygu. İlk anda insanın içini parçalayan, yüreğini dağlayan bir his olarak gelir. Ama sonra zamanla belki de hayat size başka kapılar açtığında o vazgeçilmişlik duygusu yerini yeni umutlara bırakır.

Özellikle ilişkilerde vazgeçilen olmak yani karşı tarafın sizi tercih etmemesi veya başka birini seçmesi, kişinin öz güvenini sarsabilir. Ancak bu durumda da önemli olan, kendine olan güveni yeniden inşa etmek, hayatın devam eden bir serüven olduğunu hatırlamaktır. Belki de vazgeçilmek, kişinin kendi değerlerini ve önceliklerini yeniden tanımlamasına, daha sağlam ilişkiler kurmasına yardımcı olur.

Hayatta vazgeçmek veya vazgeçilen olmak aslında bir dengenin parçalarıdır. İnsan, her ikisini de kabul ederek içsel bir huzur bulabilir. Vazgeçmek, gerektiğinde cesurca adımlar atmak demektir. Vazgeçilmek ise belki de sizi gerçek hedefinize bir adım daha yaklaştıran fırsattır.

Hayat bir yolculuktur ve bu yolculukta bazen yüklerimizi hafifletmek, bazen de bizi yoldan çıkaran şeylerden arınmak gerekir. Vazgeçmek, sizi hafifletir, özgürleştirir. Vazgeçilmek ise sizi yeni kapılar aramaya, yeni maceralara atılmaya teşvik eder.

Unutmayın; her vazgeçiş, yeni bir başlangıçtır.