R. Bülend KIRMACI'nın 29 Kasım 2024 tarihli yazısı: Ekonomik Görünüm

Türkiye ekonomisi halen ciddi anlamda kırılgan.

Enflasyonla mücadelede kamu, tüm yükü ücret ve maaş gelirlerine ve emeklilere yüklüyor.

Vergi adaleti bir türlü tam olarak tesis edilmiş değil.

Dünyanın en bozuk gelir dağılımına sahip ülkelerinden biriyiz.

Devlet Pasif Tasarruf yani savurganlığın önlenmesi konusunda yeterli performansı sergilemiyor.

Aktif Tasarruf adını verdiğim yatırımlar kalemimiz de kırık!

Dolayısıyla bozuk bu düzen bozuk...

Buradan mali tablolar ile veya borsa ile çıkış yok.

Bakın geçenlerde yapılan bir araştırma hiç de hoş olmayan verilerle dolu...

Türkiye Ekim İmalat endeksi 44,3’ten 45,8’e yükselse de eşik değer 50 seviyesinin altındaki seyrine 7 aydır devam ediyor.

Standard & Poors tarafından yapılan değerlendirmede Türkiye’nin uzun vadeli kredi notu B+’dan BB-‘ye yükseltilirken; not görünümü pozitiften durağana çekildi.

Türkiye'nin derdi daha derindedir.

Türkiye, üretmeden tüketen, kar elde edemeden vergi veren, katma değeri artırmayı düşünmeden ithalat baskısı yiyen bir ülke görünümündedir.

Cari açığın dizginlenmesi ve ödemeler dengesinin iyileştirilmesi bu görünümündeki bir ülke için neredeyse ham bir hayaldir.

Böyle devam edersek yoksullaştıran büyüme ile avunur, borç faizi ile soyuluruz.

Bu denklem değişmeli, üreten, istihdam sağlayan, teknolojik bazlı ihracatını yükselten bir Türkiye sayesinde insancıl ve hakça bir düzen kurulmalıdır.