Kadriye CİRİTCİ'nin 9 Temmuz 2024 tarihli yazısı: Hayat ve Ölüm

Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir.” - John Christian

Değerli okurlarım, bu gün köşemde hayat ve ölüm arasındaki o incecik çizgiyi konuşalım istedim. Bizi, biz yapan değerlerimizi, farkındalıklarımızı…

İnsanoğlunun dünyadaki yolculuğu başlarken, hayata ağlayarak gözlerini açar. Hayat yolculuğu için ilk adım atılmıştır artık. Yaşam tüm canlılar için büyüdükçe daha da zorlaşır ve mücadele gerektirir. Hayatta kalabilmek, hayatı ıskalamamak, hayatı sevmek, hayata meydan okumak...

Hayatın zorluklarına karşı daima dik durmak ve güçlü olmak için pes etmemek gerekir. İnsan olmak tüm coğrafyalarda gerçekten çok zordur. Ağlayarak geldiğimiz dünyadan kahkahalarla ayrılmak olağanüstü gayret gerektirir. Hayata meydan okumanın belki de en afilisidir.

Halk şairi Yunus Emre’nin dediği gibi;

Kader gayrete aşıktır.

Hayat mucizeler içeren uzun bir yolculuktur. İndiğiniz durak, yolculuğunuzun sona erdiği sizin son durağınızdır ve ağlayarak gözlerimizi açtığımız dünyadan ardımızda ağlayan insanlar bırakarak yaşama veda zamanıdır. Mucizelere inanın ve bu harika yolculuğun keyfini çıkartın. Unutmayalım ki, devam eden hayat yolculuğunda sadece yolcular değişir ve olağanüstü bu yolculuk, yeni yolcularıyla yoluna devam eder. Hayatın püf noktalarını ve sürprizlerini kaçırmamak önemlidir. Doğru seçilmiş yol arkadaşları hayatınızın dönüm noktası olabilir. Çünkü her zaman beraberlerinde mucizeler getirir ve bizleri daha iyi yerlere taşır. Deyim yerindeyse hayatınıza level atlatırlar. Ben böyle insanları hayatın yön levhaları diye tarif ediyorum.

Hayat mücadelesi yorucudur çok yorulduğumuz ve hayata isyan ettiğimiz zamanlar elbette olacaktır insanoğlunun yaşamı hayatı boyunca yorulduğu yokuşlardan ibarettir. Şansınız yaver giderse o yokuşlarda bizi sevgisiyle, ilgisiyle sımsıcak ısıtacak, yaralarımızı saracak dostlara denk gelmek, göğsünde dinlenme fırsatı bulabilmek hayal değildir.

Önemli olan insan, yaşadığı hayat yolculuğunun sonuna geldiğinde bu dünyaya veda ederken, iyi ki yaşadım ve bu dünyaya güzelliklerle dolu biriktirdiğim anılarımı, eserlerimi bıraktım diyebilmelidir. Doğum gerçekliği gibi, her yeni gün bizi ölüme yaklaştırır. Sevdiklerimiz kaybederiz ama sevgileri yüreğimizde daima çiçek gibidir. Ölüm, bazen bir ceza bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur.

Yaşadığımız her saniyenin, aldığımız her nefesin kıymetini bilelim. Hayattayken sevdiklerimize sıkı sıkıya sarılalım. Toprak aldığını geri vermiyor.